Sniper Elite (PC)
1 sayfadaki 1 sayfası
Sniper Elite (PC)
Sniper Elite (PC)
2. Dünya savaşı konulu oyunlar her zaman oldu ve olacaklar... bu
gerçekten asla kaçamayız. Bazıları çok kaliteli çıktı, bazıları ise
yavan oldu boğazımızda kaldı. Bir çok yapımcı “En iyisini yaptık, en
kalitelisi biziz” diye bağırdı, kepaze olanlar çok çıktı. Neymiş
etrafta yaygara kopartıp, kendini böyle üstün göstermeyeceksin. Bakınız
John Romero abimiz Daikatana diye tutturdu. Yıllarda palavraları
söyledi, o da yetmedi hakaret bile etti. Oyun duyrulduktan sonra
sürekli ertelenerek 2000 yılında çıkmış(Duke Nukem Forever!) ve sonuç
felaket olmuştu. Ağzına kadar bug dolu mekanik kurbağları öldürdüğümüz,
modası geçmiş bir yapımdı. Neden bunlardan bahsettim dersek. İkinci
Dünya savaşı konulu bir çok oyun berbat çıkıyor da ondan dolayı.
Kaliteli yapımlar tabi ki var yok değil. Ancak pek çoğu hemen paraları
cebe indirmek için çabucak yapılıp piyasaya sürülüyor. Tabi ki sonuç
hüsran. Sniper Elite oynamaya başlamadan önce bu sınıftan olduğunu
zannediyordum. Ancak oyun beklediğimin çok çok üstünde çıktı ve beni
şaşırttı.
Özel Sniper
Oyunumuz 2. Dünya savaşında geçiyor, aman hep klişe konu derdim. Bende
bu sefer klişe bir cümle ile başladım. Efendim bir adet Alman kensin
nişancısını kontrol ediyoruz. Yaptığımız adam öldürmek, yaralı taşımak,
onu korumak, bir yeri patlatmak, bir eşyayı getirmek vb... doğal olarak
bulunan yapay olmayan görevler. Tabi bunların yapılması ve dizayn
edilmesi gerekiyor. Örneğin yaralı bir adamı başka bir yere taşıdıktan
sonra git tankı patlat, arkasından şu kişiyle burada buluş gibi
zincirleme olaylar yer alıyor. Bunları yapmak görünürde kolay gibi olsa
da aslında tam olarak değil. Her şeyden önce oyunun belli bir zorluk
sistemi var. 4 zorluk seviyesinden birini tercih etmek durumundasınız.
Her seviyenin kendine göre belli katı kuralları yer alıyor. Yapay zeka
artıyor, nefes tutma süreniz düşüyor, silahların zararı artıyor vs...
gibi ayrıntılar yer alıyor. Tek tavsiyem eğer oynarsanız ilk zorluk
seviyesinde oynamayın derim. Zira oyunun zevki çıkmıyor, kesinlikle
Cadet zorluk seviyesinden başlayın derim. Baktınız daha kan ter içinde
kalmak istiyorsunuz, diğerlerine atlayabilirsiniz.
Oyunda bazı ayrıntılar çok harika ve çuk diye oturmuş durumda. Her
şeyden önce hedef aldığınız zaman belli bir saniye karakterimiz
nefesini tutuyor. Tabi ki dürbün arada sallanıyor, hedefi bazı zamanlar
tutturmak zorlaşıyor. İlk iki zorluk seviyesinde 17 saniye olan nefes
tutma süresi, sonraki iki zorluk seviyesinde 10 saniyeye kadar düşüyor.
Bazı görevlerde hedefinizi öldürmek için bir saniye bile çok değerli
olabiliyor. Bu yüzden bir çok kez yükleme ekranına geri döndüğümü iyi
biliyorum. Ancak bu tam tersi şekilde hoşuma gitti, oyunun gerçek
zevkini almak için iyi bir yöntem. Sadece oyunda bu detay yok, misal
siz yolda düşmandan kaçmaya çalışırken, yanınızda patlayan bir bomba
ile ölebilirsiniz. Bunlar savaşta olağan şeylerdi, oyunda da direk yer
verilmesi harika bir karar. Çünkü bazı 2. Dünya savaşı oyunlarında
patlayan yerler önceden hazırlanmış sahnelerdir. Yani siz o yere gidip,
yanınızda patlama olsa bile sahne olduğundan sizleri etkilemez. Ancak
Sniper Elite’de böyle bir durum yok, bomba patladığı gibi sizi de
yanında götürüyor.
Sniper bende alemin kralı benim demek yok. Hedefinizi iyi tutturmanız
gerekiyor. Eğer düşmanınızın bacağına veya koluna ateş ederseniz,
toparlayarak sizden kaçmaya çalışıyor. Hatta yerde kıvranıp bağırıp
çağrıyor, üst zorluk seviyelerinde işiniz ise daha zor. Çünkü devreye
yapay zeka giriyor, bazı zamanlarda sessiz olmanız gereken görevler
oluyor. Hiç ses çıkarmadan bir yere girmeniz veya birini öldürmeniz
gerekiyor. Siz adamı yaraladınız ama, o da yerde kıvranıp yardım
istiyor. Başınıza kimbilir kaç düşman toplanır, siz de mefta olursunuz.
Düşmanlarımız kolay da oynadığımız zaman pek zeki sayılmazlar, direk
ölüyorlar. Ancak olurda seviye arttığı zaman dayanılırlıkları ve
akılları da artıyor. Size taktik yapıyorlar, şak diye ölmüyorlar,
kaçıyorlar yeri geldiğinde saklanıp öyle ateş ediyorlar. Düşmanlarımız
kısaca mantıklı ve dengeli bir biçimde, yüksek seviyede oynadıkça
onlarda yükseliyorlar.
Oyunda gizlilikte yer alıyor, ancak bunun ne kadar uygulandığı size
bağlı kalabiliyor. Misal bir görevde hiç ses çıkarmamanız veya kimseyi
öldürmeden bir şeyi çalmanız gerekebilir. İşte böyle zorunlu kaldığınız
zamanlarda gizlilik size bağlı kalmıyor. Mecburen gizli ve sessiz
tetikte kalmanız gerekiyor. Başka görevlerde ses çıkartıp tak tuk
ortalığa girebilir veya yine sessiz kalabilirsiniz. Ancak Rambo gibi
bir anda ortalığa girmek, çoğu zaman işe yaramıyor. Zorluk seviyesi
Sniper Elite ise işte o zaman işiniz iş oluyor. Gizli olmak zorunda
kaldığınızda yerdeki cesetleri kaldırmanız gerekiyor. Eğer birini
görürlerse işiniz çok çabuk bitebiliyor. Oyunun atmosferini gerçekten
de yakalamak isterseniz bunlara dikkat edip yüksek bir zorluk
seviyesinde oynamanızı tavsiye ederim.
Silahlarımız ne yazık ki kısır kalmış, çok fazla çeşidimiz bulunmuyor.
Yanımızda Sniper tüfeğimiz ve susturuculu tabancamız Fix bulunuyor.
Bunlar dışında klasik 2. Dünya savaşı silahlarından bazıları bulunuyor.
Tüfeğimiz ve tabancamız dışındaki diğer silahları oradan buradan
buluyoruz. Ölen askerlerden veya çevredeki sandıklardan vs...
bulabiliyoruz. Cephanede yine aynı şekilde oradan buradan topluyoruz.
Şu ana kadar pek çok açıdan beni memnun eden Sniper Elite’in grafikleri
de bana yeterli geldi. Gölgelendirme ve ışıklandırma efekleri gözüme
hoş göründü, ancak binaların ve modellerin dokusu pek fazla hoşuma
gitmedi. Bana biraz yapay gibi geldiler, hatta bir kaç yerde kendini
iyice belli edebiliyor. En çok sevdiğim kısım yağmur efekti oldu.
Yağmurun yağması ve yerdeki suyun yansıması bunlar iyi yapılmış.
Patlamalar vs... diğerleri de fena değil, işlerini yapıyorlar.
Sesler konusuda oyunda en çok ilgimi çeken yer oldu. Arka plan sesleri
özellikle savaş atmosferini duymak için üstünde durulmuş. Siz bir
yandan koştururken diğer taraftan insanların feryatlarını, bir
makinelinin öfkeli sesini, bir uçağın düşmesini veya tankın yıkıcı
gürültüsünü duyuyorsunuz. Belli bir süre dinlediğiniz taktirde
kendinizi savaşta zannedebilirsiniz. Ses efektleri arka plan sesleri
kadar olmasada yine de başarılılar. Aynı şekilde seslendirmeler de iyi
bir uslupla yapılmış. Arada sırada çalan gaz parçalar ile iyice doyuma
ulaşıyorsunuz. Keşke diyorum şu sesler kadar grafikler de başarılı
olabilseydi.
Oyundaki fizik modellemesi başarılı değil. Bu yönden zayıf kalmış.
Düşmanlarınızın ölümü filan fena değil, bari hiç değilse öyle tak diye
düşmüyorlar. Çevredeki bir kaç parça şeyi oraya buraya uçuruyorsunuz o
kadar.
Oyundaki en dikkat edici detaylardan biride ilk Max Payne’den
hatılayacağımız bir efekt. Sniper’dan ateş ettiğiniz zaman kamera hemen
kurşunu ağır çekimde düşmanın kafasına girene kadar takip ediyor. Bu
güzel bir efekt olmuş.
Multiplayer mod’u da oyunda yer alıyor. Deathmatch, Team Deathmatch ve
Assassination isimli 3 farklı mod bulunuyor. Assassination aslında
bildiğimzi Deathmatch gibi ancak biraz daha farklı, sadece Sniper
kullanarak diğer rakiplerinizi öldürmeye çalışıyorsunuz. Bir de
haritada bulunan kendi tarafınıza ait komutanlar var. İki taraftan biri
rakip komutanları öldürmeye çalışıyor. Bu karakterler bilgisayar
kontrolünde öylece belli bir yerde bekliyorlar. Öldürürseniz yüksek bir
puan kazanıyorsunuz.
Yazıyı bitiriyorum, şimdide ufak bir yorum daha yazmak lazım. Kısaca
Sniper Elite beni saran bir oyun oldu. Aksiyon dolu ve yeri geldiği
zaman kan ter içinde bırakabiliyor. Grafikler istediğim gibi olmasada
yetiyor, ancak arka plan sesleri konusunda oyun gerçekten de başarılı.
Zorluk seviyesini arttırdığınız zaman bazı yerlerde takılıp kalabilir
ve küfür edebilirsiniz. O zaman işte sabırlı olun derim. Zorluk
seviyesi kolay da olduğu zamanda oyunun zevki kaçıyor. Gazı kaçmış
içecek gibi bir şey oluyor. Bunların yanında oyunun Geforce 2 gibi eski
nesil ekran kartlarında da çalışması iyi bir işlev. Düşük sistemlerde
efektleri açmadan oynama imkanına sahip olabilirsiniz
2. Dünya savaşı konulu oyunlar her zaman oldu ve olacaklar... bu
gerçekten asla kaçamayız. Bazıları çok kaliteli çıktı, bazıları ise
yavan oldu boğazımızda kaldı. Bir çok yapımcı “En iyisini yaptık, en
kalitelisi biziz” diye bağırdı, kepaze olanlar çok çıktı. Neymiş
etrafta yaygara kopartıp, kendini böyle üstün göstermeyeceksin. Bakınız
John Romero abimiz Daikatana diye tutturdu. Yıllarda palavraları
söyledi, o da yetmedi hakaret bile etti. Oyun duyrulduktan sonra
sürekli ertelenerek 2000 yılında çıkmış(Duke Nukem Forever!) ve sonuç
felaket olmuştu. Ağzına kadar bug dolu mekanik kurbağları öldürdüğümüz,
modası geçmiş bir yapımdı. Neden bunlardan bahsettim dersek. İkinci
Dünya savaşı konulu bir çok oyun berbat çıkıyor da ondan dolayı.
Kaliteli yapımlar tabi ki var yok değil. Ancak pek çoğu hemen paraları
cebe indirmek için çabucak yapılıp piyasaya sürülüyor. Tabi ki sonuç
hüsran. Sniper Elite oynamaya başlamadan önce bu sınıftan olduğunu
zannediyordum. Ancak oyun beklediğimin çok çok üstünde çıktı ve beni
şaşırttı.
Özel Sniper
Oyunumuz 2. Dünya savaşında geçiyor, aman hep klişe konu derdim. Bende
bu sefer klişe bir cümle ile başladım. Efendim bir adet Alman kensin
nişancısını kontrol ediyoruz. Yaptığımız adam öldürmek, yaralı taşımak,
onu korumak, bir yeri patlatmak, bir eşyayı getirmek vb... doğal olarak
bulunan yapay olmayan görevler. Tabi bunların yapılması ve dizayn
edilmesi gerekiyor. Örneğin yaralı bir adamı başka bir yere taşıdıktan
sonra git tankı patlat, arkasından şu kişiyle burada buluş gibi
zincirleme olaylar yer alıyor. Bunları yapmak görünürde kolay gibi olsa
da aslında tam olarak değil. Her şeyden önce oyunun belli bir zorluk
sistemi var. 4 zorluk seviyesinden birini tercih etmek durumundasınız.
Her seviyenin kendine göre belli katı kuralları yer alıyor. Yapay zeka
artıyor, nefes tutma süreniz düşüyor, silahların zararı artıyor vs...
gibi ayrıntılar yer alıyor. Tek tavsiyem eğer oynarsanız ilk zorluk
seviyesinde oynamayın derim. Zira oyunun zevki çıkmıyor, kesinlikle
Cadet zorluk seviyesinden başlayın derim. Baktınız daha kan ter içinde
kalmak istiyorsunuz, diğerlerine atlayabilirsiniz.
Oyunda bazı ayrıntılar çok harika ve çuk diye oturmuş durumda. Her
şeyden önce hedef aldığınız zaman belli bir saniye karakterimiz
nefesini tutuyor. Tabi ki dürbün arada sallanıyor, hedefi bazı zamanlar
tutturmak zorlaşıyor. İlk iki zorluk seviyesinde 17 saniye olan nefes
tutma süresi, sonraki iki zorluk seviyesinde 10 saniyeye kadar düşüyor.
Bazı görevlerde hedefinizi öldürmek için bir saniye bile çok değerli
olabiliyor. Bu yüzden bir çok kez yükleme ekranına geri döndüğümü iyi
biliyorum. Ancak bu tam tersi şekilde hoşuma gitti, oyunun gerçek
zevkini almak için iyi bir yöntem. Sadece oyunda bu detay yok, misal
siz yolda düşmandan kaçmaya çalışırken, yanınızda patlayan bir bomba
ile ölebilirsiniz. Bunlar savaşta olağan şeylerdi, oyunda da direk yer
verilmesi harika bir karar. Çünkü bazı 2. Dünya savaşı oyunlarında
patlayan yerler önceden hazırlanmış sahnelerdir. Yani siz o yere gidip,
yanınızda patlama olsa bile sahne olduğundan sizleri etkilemez. Ancak
Sniper Elite’de böyle bir durum yok, bomba patladığı gibi sizi de
yanında götürüyor.
Sniper bende alemin kralı benim demek yok. Hedefinizi iyi tutturmanız
gerekiyor. Eğer düşmanınızın bacağına veya koluna ateş ederseniz,
toparlayarak sizden kaçmaya çalışıyor. Hatta yerde kıvranıp bağırıp
çağrıyor, üst zorluk seviyelerinde işiniz ise daha zor. Çünkü devreye
yapay zeka giriyor, bazı zamanlarda sessiz olmanız gereken görevler
oluyor. Hiç ses çıkarmadan bir yere girmeniz veya birini öldürmeniz
gerekiyor. Siz adamı yaraladınız ama, o da yerde kıvranıp yardım
istiyor. Başınıza kimbilir kaç düşman toplanır, siz de mefta olursunuz.
Düşmanlarımız kolay da oynadığımız zaman pek zeki sayılmazlar, direk
ölüyorlar. Ancak olurda seviye arttığı zaman dayanılırlıkları ve
akılları da artıyor. Size taktik yapıyorlar, şak diye ölmüyorlar,
kaçıyorlar yeri geldiğinde saklanıp öyle ateş ediyorlar. Düşmanlarımız
kısaca mantıklı ve dengeli bir biçimde, yüksek seviyede oynadıkça
onlarda yükseliyorlar.
Oyunda gizlilikte yer alıyor, ancak bunun ne kadar uygulandığı size
bağlı kalabiliyor. Misal bir görevde hiç ses çıkarmamanız veya kimseyi
öldürmeden bir şeyi çalmanız gerekebilir. İşte böyle zorunlu kaldığınız
zamanlarda gizlilik size bağlı kalmıyor. Mecburen gizli ve sessiz
tetikte kalmanız gerekiyor. Başka görevlerde ses çıkartıp tak tuk
ortalığa girebilir veya yine sessiz kalabilirsiniz. Ancak Rambo gibi
bir anda ortalığa girmek, çoğu zaman işe yaramıyor. Zorluk seviyesi
Sniper Elite ise işte o zaman işiniz iş oluyor. Gizli olmak zorunda
kaldığınızda yerdeki cesetleri kaldırmanız gerekiyor. Eğer birini
görürlerse işiniz çok çabuk bitebiliyor. Oyunun atmosferini gerçekten
de yakalamak isterseniz bunlara dikkat edip yüksek bir zorluk
seviyesinde oynamanızı tavsiye ederim.
Silahlarımız ne yazık ki kısır kalmış, çok fazla çeşidimiz bulunmuyor.
Yanımızda Sniper tüfeğimiz ve susturuculu tabancamız Fix bulunuyor.
Bunlar dışında klasik 2. Dünya savaşı silahlarından bazıları bulunuyor.
Tüfeğimiz ve tabancamız dışındaki diğer silahları oradan buradan
buluyoruz. Ölen askerlerden veya çevredeki sandıklardan vs...
bulabiliyoruz. Cephanede yine aynı şekilde oradan buradan topluyoruz.
Şu ana kadar pek çok açıdan beni memnun eden Sniper Elite’in grafikleri
de bana yeterli geldi. Gölgelendirme ve ışıklandırma efekleri gözüme
hoş göründü, ancak binaların ve modellerin dokusu pek fazla hoşuma
gitmedi. Bana biraz yapay gibi geldiler, hatta bir kaç yerde kendini
iyice belli edebiliyor. En çok sevdiğim kısım yağmur efekti oldu.
Yağmurun yağması ve yerdeki suyun yansıması bunlar iyi yapılmış.
Patlamalar vs... diğerleri de fena değil, işlerini yapıyorlar.
Sesler konusuda oyunda en çok ilgimi çeken yer oldu. Arka plan sesleri
özellikle savaş atmosferini duymak için üstünde durulmuş. Siz bir
yandan koştururken diğer taraftan insanların feryatlarını, bir
makinelinin öfkeli sesini, bir uçağın düşmesini veya tankın yıkıcı
gürültüsünü duyuyorsunuz. Belli bir süre dinlediğiniz taktirde
kendinizi savaşta zannedebilirsiniz. Ses efektleri arka plan sesleri
kadar olmasada yine de başarılılar. Aynı şekilde seslendirmeler de iyi
bir uslupla yapılmış. Arada sırada çalan gaz parçalar ile iyice doyuma
ulaşıyorsunuz. Keşke diyorum şu sesler kadar grafikler de başarılı
olabilseydi.
Oyundaki fizik modellemesi başarılı değil. Bu yönden zayıf kalmış.
Düşmanlarınızın ölümü filan fena değil, bari hiç değilse öyle tak diye
düşmüyorlar. Çevredeki bir kaç parça şeyi oraya buraya uçuruyorsunuz o
kadar.
Oyundaki en dikkat edici detaylardan biride ilk Max Payne’den
hatılayacağımız bir efekt. Sniper’dan ateş ettiğiniz zaman kamera hemen
kurşunu ağır çekimde düşmanın kafasına girene kadar takip ediyor. Bu
güzel bir efekt olmuş.
Multiplayer mod’u da oyunda yer alıyor. Deathmatch, Team Deathmatch ve
Assassination isimli 3 farklı mod bulunuyor. Assassination aslında
bildiğimzi Deathmatch gibi ancak biraz daha farklı, sadece Sniper
kullanarak diğer rakiplerinizi öldürmeye çalışıyorsunuz. Bir de
haritada bulunan kendi tarafınıza ait komutanlar var. İki taraftan biri
rakip komutanları öldürmeye çalışıyor. Bu karakterler bilgisayar
kontrolünde öylece belli bir yerde bekliyorlar. Öldürürseniz yüksek bir
puan kazanıyorsunuz.
Yazıyı bitiriyorum, şimdide ufak bir yorum daha yazmak lazım. Kısaca
Sniper Elite beni saran bir oyun oldu. Aksiyon dolu ve yeri geldiği
zaman kan ter içinde bırakabiliyor. Grafikler istediğim gibi olmasada
yetiyor, ancak arka plan sesleri konusunda oyun gerçekten de başarılı.
Zorluk seviyesini arttırdığınız zaman bazı yerlerde takılıp kalabilir
ve küfür edebilirsiniz. O zaman işte sabırlı olun derim. Zorluk
seviyesi kolay da olduğu zamanda oyunun zevki kaçıyor. Gazı kaçmış
içecek gibi bir şey oluyor. Bunların yanında oyunun Geforce 2 gibi eski
nesil ekran kartlarında da çalışması iyi bir işlev. Düşük sistemlerde
efektleri açmadan oynama imkanına sahip olabilirsiniz
sezo- Profesyonel
-
Mesaj Sayısı : 1980
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : ithalat -ihracat (sporcu )
Lakap : sezo
Ruh Hali :
Rep : 1199
Kayıt tarihi : 23/02/08
Similar topics
» Anti-Trojan Elite 4.1.9 Yeni
» Anti-Trojan Elite 4.3.4+Crack TURK
» Panzer Elite Action Fields Of Glory - iTWINS
» Anti-Trojan Elite 4.3.4+Crack TURK
» Panzer Elite Action Fields Of Glory - iTWINS
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz