Unreal Tournament 3 İncelemesi
1 sayfadaki 1 sayfası
Unreal Tournament 3 İncelemesi
Unreal Tournament 3 İncelemesi Unreal Tournament çıktığı sıralar
biz deli gibi Counter Strike oynuyorduk. Unreal Tournament'i ilk
oynadığımda grafikleri Counter Strike'a göre daha güzeldi. Oyun beni
bir hayli etkilemişti. Yalnız bir süre sonra sıkıldım. Bunun sebebi ise
multiplayer oynayamamamdı. Botlarla oynamak belli bir süreden sonra
sıkıcı geliyor. Oyunu Multiplayer oynayınca asıl zevkine
varabiliyorsunuz. O zamanlarda da bizde öyle hızlı internet yoktu.
Unreal Tournament 2003 ve 2004 versiyonlarını oynama fırsatım olmadı.
Bilgisayarım çok kötüydü. Şimdi ise serinin yeni oyunu Unreal
Tournament 3 çıktı ve hemen oyunu edindim. Oyun aslında serinin 4.
oyunu ama Unreal Tournament 3 diye nitelendiriliyor. Bunun sebebi
numaralandırmanın oyun sayısına göre değil de oyun motoruna göre
yapılmış olmasıdır. Son çıkan oyun Unreal Engine 3 kullanıyor. Aslında
Unreal Engine 3'e pek de yabancı değiliz. Daha önce incelemesini
yaptığımız Gears of War oyunu da Unreal Engine 3 kullanıyordu. (Gears
of War incelememizi okumak için tıklayınız.)
Oyunun menüsü gayet sade, hoş ve kullanımı çok rahat olmuş. Oyun
ayarlarını yaptıktan sonra oyuna başlamaya hazır hale geliyoruz.
Önümüze Campaign, Instant Action ve Multiplayer olarak 3 seçenek
çıkıyor. Campaign ve Instant Action modunda botlarla oynuyoruz,
multiplayer modunda ise internet veya lan bağlantısı ile başka
arkadaşlarımızla oynayabiliyoruz. Campaign modunda belirli bir
senaryoya bağlı kalarak oyunu oynuyoruz. Senaryo dediğime bakmayın,
aslına bakarsanız laf olsun diye konulmuş gibi görünüyor. Çünkü diğer
modlardaki gibi belli bir haritada bize verilen görevi yerine getirmeye
çalışıyoruz. Her bölümde çok adam öldürmemiz gerekiyor diye bir kaide
gerek yok çünkü her bölümün kendine özgü görevi var ve o görevi yerine
getirmemiz gerekiyor. Yine de senaryo olması fena olmamış çünkü oyun
ara videolarla süslenince biraz daha güzel olmuş. Instant Action modunu
seçersek önümüze birbirinden farklı oyun modları ve bu modlara bağlı
olarak haritalar çıkıyor. Oyunda, Deathmatch, Team Deathmatch, Capture
The Flag, Vehicle CTF, Warfare ve Duel modları bulunuyor.
Multiplayer'in Instant Action modundan tek farkı internet veya lan
üzerinden başkalarıyla oynamamız. Multiplayer modunda oynamayı denedim
yalnız pek başarılı olamadım. Başarılı olamamamın sebebi ise ttnet'in
yurt dışı çıkışlarının düşük olması. 4 Mbit internet bağlantısına sahip
olmama rağmen hareketlerim oyuna geç yansıyordu. Adamları biraz gecikme
ile görüyordum ve onlara ateş ettiğim anda mermi silahtan geç
çıkıyordu. Haliyle benim durumum böyle olunca ben adamları görüp daha
ateş etmeden kendimi ölü buluyordum.
Oynanabilirlik ve yapay zekâ gayet iyi. Kontroller gayet basit.
Botların yapay zakâları zorluk derecesine göre iyileşip
kötüleşebiliyor. Yalnız en yüksek zorluk derecesinde oynayabilmeniz
için mouse hakimiyetinizin bir hayli sağlam olması gerekiyor. Botlar
saçma sapan ateş etmiyorlar, mantıksızca hareketleri de yok. Bu
yönleriyle gayet iyiler. Eskisine nazaran sizi daha fazla idare
edebilirler ama yine de bir süre sonra botlar sıkıcı gelebiliyor. İşte
bu noktada Multiplayer devreye giriyor. Zaten Multiplayer'in tadını
aldıktan sonra botlarla oynamak istemiyorsunuz. Multiplayer modu çok
zevkli. Gamespy teknolojisi ile birleşince daha da bir güzel olmuş.
Puanlama sistemi ve leaderboard işin içine girince heyecan ve hırs bir
kat daha artıyor. Multiplayer modunda oynamanızı kesinlikle tavsiye
ederim. Tabii ki ttnet izin verirse…
Bir de haritalarda sadece yürümeniz gerekmiyor. Etraftaki araçları ve
sabit duran silahları da kullanabilirsiniz. Birbirinden güzel araçlar
var ve onları kullanmak bir hayli zevk veriyor. Araçlara binince
kendinizi daha güçlü hissediyorsunuz ve kontrolleri de çok kolay.
Kalabalık ortamlara araçlarla girmeniz tavsiye olunur. Yeri gelmişken,
oyundaki güzel özelliklerden birisi de ölü taklidi yapabilmemiz. "F"
tuşuna bastığımız zaman karakterimiz o iri cüssesini yere seriveriyor.
Ortalığın çok karışık olduğu durumlarda işe yarayabilir.
Grafikler UT3 motorunun nimetlerini sonuna kadar kullanmış. Aralarında
çok da fark yok ama grafikler Gears of War'daki grafiklerden daha güzel
göründü bana. Oyundaki karakterlere ne kadar çok özenilmiş bunu hemen
hissedebiliyorsunuz. Yüzleri, kolları, üzerlerindeki zırhlar çok
gerçekçi duruyor. Haritalar mükemmel diyebilirim. Etrafımıza
baktığımızda özenilmemiş hiçbir şey göremiyoruz. Oyunda birbirinden
güzel özelliklere sahip 10 farklı silah kullanabiliyoruz. Silahların
modellemeleri ve dizaynları da çok güzel yapılmış. Yalnız bana kalırsa
silahlar biraz fazla büyük olmuş. Grafiğin yanında fizik olarak da oyun
çok güçlü. Araç hareketleri, patlamalar, silahlardan çıkan mermiler,
düşmanımızın ölmesi, ölü bedenlerin hareketlerimize tepki vermesi,
karakterimizin hareketleri çok güzel bir şekilde hazırlanmış. Benim
gördüğüm oyunda fizik kurallarına uymayan tek şey karakterimizin iki
kere zıplaması. Şimdi böyle deyince: "Ne var bunda? Bir insan iki kere
zıplayamaz mı?" diyeceksiniz. İki kere zıplamaktan kastım; bir kere
boşluk tuşuna bastığımızda karakterimiz zıplıyor ama havadayken bir kez
daha boşluk tuşuna bastığımızda karakterimiz biraz daha yükseğe
çıkıyor. Şimdi ben size soruyorum: "Bir insan havada iken tekrar
zıplayabilir mi?" Tabii ki zıplayamaz.
Seslere de kısaca değinelim. Silah, karakter, araç, patlama, ateş etme
sesleri çok kaliteli. Ayrıca oyunda adam öldürdüğümüzde "Multi kill,
Double kill" gibi gelen sesler de çok karizmatik ve hoş olmuş. İşin
içine heyecan katıyor. Kim istemez "Multi Kill" sözünün kendisine
söylenmesini? Oyundaki müzikler ise biraz sönük kalmış. Oyun esnasında
pek de kendini belli etmiyor. Yalnız dikkat edip müziği dinlerseniz hoş
müzikler olduğunu göreceksiniz. En azından ben müzikleri beğendim ama
dediğim gibi biraz geri planda kalıyorlar.
Sonuç olarak grafikleri, fiziği, oynanabilirliği, sesleri ve en
önemlisi de Multiplayer'i ile dev bir yapım oynanmayı bekliyor
diyebiliriz. Bu türden zevk alanlardansanız kesinlikle oynamanızı
tavsiye ederim. Ben bu türü çok beğenmememe rağmen oyun beni cezbetti
diyebilirim.
Test sistemi:
İşlemci: Intel Core 2 Duo E6420 2.13MHz
Anakart: Asus P5B
Ekran kartı: Powercolor X1950Pro 512MB 256bit 600/1400 MHz
Bellekler: 2×1GB DDR2 667MHz Kingston
Sabit disk: Seagate 320GB 7200rpm NCQ 16MB ön bellek
biz deli gibi Counter Strike oynuyorduk. Unreal Tournament'i ilk
oynadığımda grafikleri Counter Strike'a göre daha güzeldi. Oyun beni
bir hayli etkilemişti. Yalnız bir süre sonra sıkıldım. Bunun sebebi ise
multiplayer oynayamamamdı. Botlarla oynamak belli bir süreden sonra
sıkıcı geliyor. Oyunu Multiplayer oynayınca asıl zevkine
varabiliyorsunuz. O zamanlarda da bizde öyle hızlı internet yoktu.
Unreal Tournament 2003 ve 2004 versiyonlarını oynama fırsatım olmadı.
Bilgisayarım çok kötüydü. Şimdi ise serinin yeni oyunu Unreal
Tournament 3 çıktı ve hemen oyunu edindim. Oyun aslında serinin 4.
oyunu ama Unreal Tournament 3 diye nitelendiriliyor. Bunun sebebi
numaralandırmanın oyun sayısına göre değil de oyun motoruna göre
yapılmış olmasıdır. Son çıkan oyun Unreal Engine 3 kullanıyor. Aslında
Unreal Engine 3'e pek de yabancı değiliz. Daha önce incelemesini
yaptığımız Gears of War oyunu da Unreal Engine 3 kullanıyordu. (Gears
of War incelememizi okumak için tıklayınız.)
Oyunun menüsü gayet sade, hoş ve kullanımı çok rahat olmuş. Oyun
ayarlarını yaptıktan sonra oyuna başlamaya hazır hale geliyoruz.
Önümüze Campaign, Instant Action ve Multiplayer olarak 3 seçenek
çıkıyor. Campaign ve Instant Action modunda botlarla oynuyoruz,
multiplayer modunda ise internet veya lan bağlantısı ile başka
arkadaşlarımızla oynayabiliyoruz. Campaign modunda belirli bir
senaryoya bağlı kalarak oyunu oynuyoruz. Senaryo dediğime bakmayın,
aslına bakarsanız laf olsun diye konulmuş gibi görünüyor. Çünkü diğer
modlardaki gibi belli bir haritada bize verilen görevi yerine getirmeye
çalışıyoruz. Her bölümde çok adam öldürmemiz gerekiyor diye bir kaide
gerek yok çünkü her bölümün kendine özgü görevi var ve o görevi yerine
getirmemiz gerekiyor. Yine de senaryo olması fena olmamış çünkü oyun
ara videolarla süslenince biraz daha güzel olmuş. Instant Action modunu
seçersek önümüze birbirinden farklı oyun modları ve bu modlara bağlı
olarak haritalar çıkıyor. Oyunda, Deathmatch, Team Deathmatch, Capture
The Flag, Vehicle CTF, Warfare ve Duel modları bulunuyor.
Multiplayer'in Instant Action modundan tek farkı internet veya lan
üzerinden başkalarıyla oynamamız. Multiplayer modunda oynamayı denedim
yalnız pek başarılı olamadım. Başarılı olamamamın sebebi ise ttnet'in
yurt dışı çıkışlarının düşük olması. 4 Mbit internet bağlantısına sahip
olmama rağmen hareketlerim oyuna geç yansıyordu. Adamları biraz gecikme
ile görüyordum ve onlara ateş ettiğim anda mermi silahtan geç
çıkıyordu. Haliyle benim durumum böyle olunca ben adamları görüp daha
ateş etmeden kendimi ölü buluyordum.
Oynanabilirlik ve yapay zekâ gayet iyi. Kontroller gayet basit.
Botların yapay zakâları zorluk derecesine göre iyileşip
kötüleşebiliyor. Yalnız en yüksek zorluk derecesinde oynayabilmeniz
için mouse hakimiyetinizin bir hayli sağlam olması gerekiyor. Botlar
saçma sapan ateş etmiyorlar, mantıksızca hareketleri de yok. Bu
yönleriyle gayet iyiler. Eskisine nazaran sizi daha fazla idare
edebilirler ama yine de bir süre sonra botlar sıkıcı gelebiliyor. İşte
bu noktada Multiplayer devreye giriyor. Zaten Multiplayer'in tadını
aldıktan sonra botlarla oynamak istemiyorsunuz. Multiplayer modu çok
zevkli. Gamespy teknolojisi ile birleşince daha da bir güzel olmuş.
Puanlama sistemi ve leaderboard işin içine girince heyecan ve hırs bir
kat daha artıyor. Multiplayer modunda oynamanızı kesinlikle tavsiye
ederim. Tabii ki ttnet izin verirse…
Bir de haritalarda sadece yürümeniz gerekmiyor. Etraftaki araçları ve
sabit duran silahları da kullanabilirsiniz. Birbirinden güzel araçlar
var ve onları kullanmak bir hayli zevk veriyor. Araçlara binince
kendinizi daha güçlü hissediyorsunuz ve kontrolleri de çok kolay.
Kalabalık ortamlara araçlarla girmeniz tavsiye olunur. Yeri gelmişken,
oyundaki güzel özelliklerden birisi de ölü taklidi yapabilmemiz. "F"
tuşuna bastığımız zaman karakterimiz o iri cüssesini yere seriveriyor.
Ortalığın çok karışık olduğu durumlarda işe yarayabilir.
Grafikler UT3 motorunun nimetlerini sonuna kadar kullanmış. Aralarında
çok da fark yok ama grafikler Gears of War'daki grafiklerden daha güzel
göründü bana. Oyundaki karakterlere ne kadar çok özenilmiş bunu hemen
hissedebiliyorsunuz. Yüzleri, kolları, üzerlerindeki zırhlar çok
gerçekçi duruyor. Haritalar mükemmel diyebilirim. Etrafımıza
baktığımızda özenilmemiş hiçbir şey göremiyoruz. Oyunda birbirinden
güzel özelliklere sahip 10 farklı silah kullanabiliyoruz. Silahların
modellemeleri ve dizaynları da çok güzel yapılmış. Yalnız bana kalırsa
silahlar biraz fazla büyük olmuş. Grafiğin yanında fizik olarak da oyun
çok güçlü. Araç hareketleri, patlamalar, silahlardan çıkan mermiler,
düşmanımızın ölmesi, ölü bedenlerin hareketlerimize tepki vermesi,
karakterimizin hareketleri çok güzel bir şekilde hazırlanmış. Benim
gördüğüm oyunda fizik kurallarına uymayan tek şey karakterimizin iki
kere zıplaması. Şimdi böyle deyince: "Ne var bunda? Bir insan iki kere
zıplayamaz mı?" diyeceksiniz. İki kere zıplamaktan kastım; bir kere
boşluk tuşuna bastığımızda karakterimiz zıplıyor ama havadayken bir kez
daha boşluk tuşuna bastığımızda karakterimiz biraz daha yükseğe
çıkıyor. Şimdi ben size soruyorum: "Bir insan havada iken tekrar
zıplayabilir mi?" Tabii ki zıplayamaz.
Seslere de kısaca değinelim. Silah, karakter, araç, patlama, ateş etme
sesleri çok kaliteli. Ayrıca oyunda adam öldürdüğümüzde "Multi kill,
Double kill" gibi gelen sesler de çok karizmatik ve hoş olmuş. İşin
içine heyecan katıyor. Kim istemez "Multi Kill" sözünün kendisine
söylenmesini? Oyundaki müzikler ise biraz sönük kalmış. Oyun esnasında
pek de kendini belli etmiyor. Yalnız dikkat edip müziği dinlerseniz hoş
müzikler olduğunu göreceksiniz. En azından ben müzikleri beğendim ama
dediğim gibi biraz geri planda kalıyorlar.
Sonuç olarak grafikleri, fiziği, oynanabilirliği, sesleri ve en
önemlisi de Multiplayer'i ile dev bir yapım oynanmayı bekliyor
diyebiliriz. Bu türden zevk alanlardansanız kesinlikle oynamanızı
tavsiye ederim. Ben bu türü çok beğenmememe rağmen oyun beni cezbetti
diyebilirim.
Test sistemi:
İşlemci: Intel Core 2 Duo E6420 2.13MHz
Anakart: Asus P5B
Ekran kartı: Powercolor X1950Pro 512MB 256bit 600/1400 MHz
Bellekler: 2×1GB DDR2 667MHz Kingston
Sabit disk: Seagate 320GB 7200rpm NCQ 16MB ön bellek
sezo- Profesyonel
-
Mesaj Sayısı : 1980
Nerden : KOCAELİ
İş/Hobiler : ithalat -ihracat (sporcu )
Lakap : sezo
Ruh Hali :
Rep : 1199
Kayıt tarihi : 23/02/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz