F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!

Join the forum, it's quick and easy

F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!
F3do
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Aziziye Müdafaası (Savunması)

Aşağa gitmek

Aziziye Müdafaası (Savunması) Empty Aziziye Müdafaası (Savunması)

Mesaj tarafından chatlak Çarş. Ekim 29, 2008 11:44 pm

Aziziye Müdafaası (Savunması)

Doksanüç Harbi diye tarihe geçen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında,
Erzurum’daki Aziziye Tabyasında, Ruslara karşı gerçekleştirilen
müdafaa.

24 Nisan 1877’de Ruslar, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etmişler, batıda
Tuna boyundan ve doğuda Kars cihetinden saldırıya geçmişlerdi. Doğu
cephesinde ordumuzun başkumandanlığını Gazi Ahmed Muhtar Paşa
yapıyordu. Kabiliyetli ve cesur bir asker olan Ahmed Muhtar Paşa,
Kars’ı alan Rus ordusu karşısında askerini muhafaza ederek programlı
bir şekilde Erzurum’a çekilmişti. Bu çekilme sırasında yaptığı Halyaz,
Zivin, Gedikler ve Yahniler meydan savaşlarında zafer kazanmış, hatta
Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından taltif görerek “Gazi” unvanını
almıştı. Askerimiz, kuvvet ve teçhizat yönüyle üstün Rus ordusu
karşısında, silah ve yiyecek bakımından iyi şartlarda olmaması
sebebiyle, Erzurum’a kadar çekilmeye mecbur kalmıştı.

Erzurum’a yaklaşan Rus ordusu kumandanı, Ahmed Muhtar Paşaya elçi
göndererek teslim olmasını istedi. Paşa, komutanları ile yaptığı
istişareden sonra “kesinlikle hayır” cevabını verdi. Teslim teklifi
şehirde duyulmuş, halk galeyana gelmişti. Çocuğundan ihtiyarına,
kadınından hastasına kadar halkın, kanlarının son damlasına kadar
Moskof kâfirlerine karşı savaşıp, vatan ve namuslarını, şehid oluncaya
kadar müdafaa edeceklerine karar aldıklarını, Gazi Ahmed Muhtar Paşaya
bildirmişlerdi. Göz yaşlarını tutamayan kumandan, heyet başkanının
alnından öptükten sonra, Sultan İkinci Abdülhamid Hanın gönderdiği
telgrafı gösterdi. Padişah, telgrafında; “Şu anda bulunduğunuz yer,
Asya’nın en mühim noktası ve düşmanın göz diktiği yerdir. Bu sebeple
Erzurum’u büyük bir tehlike beklemektedir. Allahü teala muhafaza
eylesin, epeydir ordumuzda görülen dağılma ve çöküntüler bu sefer de
meydana gelir, Erzurum’a bir zarar olur, istilaya duçar olursa, böyle
elemli bir olayın devletimizin maddi ve manevi varlığında açacağı
yarayı size anlatmaya lüzum yoktur. Şu halde, asıl iş görecek ve
devletin üzerindeki nimet hakkını gözetip, milletimizin sizden
beklediği şerefi ispat edecek gün bugündür. Namus ve şerefimizi
muhafaza edemezsek, bu, kıyamete kadar tarihimizden silinmeyecek ve
askerlik şerefimize sürülmüş acıklı bir leke olacaktır...” diyordu.

Bu telgraf, halka duyuruldu. Herkes balta, satır, kılıç, süngü, tüfek,
tabanca ne bulduysa tedbirini alıp büyük bir heyecan içinde, Rusların
Erzurum’a yaklaşmasını bekliyordu. Bu arada halkın içinde gizliden
gizliye faaliyet gösteren Osmanlıyı içten vurmaya çalışan Ermeni ve
Yahudiler, menfi propaganda yaparak halkın savaş azmini kırmaya
çalıştılar. Teslim olunduğunda can ve mal emniyetinin olacağını, aksi
halde herkesin kılıçtan geçirileceğini söyleyerek Rusların vaatlerini
tekrar ediyorlardı. Fakat, buna aldıran olmadı. Ne pahasına olursa
olsun savaşacaklardı!..

Gazi Ahmed Muhtar Paşa da, savunma tedbirlerini almış, tabyalara güvendiği komutanları vazifelendirmişti.

Anadolu içlerine doğru yürümelerine, Erzurum’u tek engel olarak gören
Rusların başlıca gayesi, şehri ele geçirmekti. Ayrıca, yerli Ermeni ve
Yahudilerden de faydalanıyorlardı. Hacibey adlı bir hainin
kumandasında, 8 Kasımı 9 Kasıma bağlayan gece, saat ikide harekete
geçen düşman, Aziziye Tabyasına baskın düzenledi.

Baskın için, Müdürge ve Tasmahur köylerinin Ermenilerini ve Vank
kilisesi papazlarını kullandılar. Müslüman kılığına giren ve
Osmanlıca'yı çok iyi bilen bu hainlerin yardımıyla Vank Deresindeki
nöbetçileri şehid ettiler. Büyük bir sessizlik içinde, Aziziye
Tabyasına girerek ikinci ve üçüncü kesimlerinde uyuyan yüzlerce
askerimizi şehid ettiler. Tabyanın birinci kesimi, biraz kenarda
kalıyordu ve komutanları kaymakam (Yarbay) Bahri Bey, uyanıktı. İkinci
ve üçüncü kesimlerdeki gürültüyü işitmiş, baskına uğradıklarını
anlamıştı. Derhal silah başı ederek, şiddetli bir müdafaaya başladı.
Türk askerini toplu katliamdan kurtaran kaymakam Bahri Bey,
yaralanmasına rağmen, bunu askerden gizleyerek müdafaaya devam etti.

Gece yarısı, top ve tüfek seslerini duyan Erzurumlular, müezzinin; “Ey
Erzurumlular! Ey ahali!.. Moskof kâfirleri Aziziye’yi bastı. Allah’ını
seven, eli silah tutan herkes, askerimizin yardımına koşsun!...
Vatanını seven yetişsin!..” nidası üzerine, gece karanlığında sokaklara
döküldüler. Bunlar arasında, Nene Hatun da vardı.

Askerini silah başı eden Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Aziziye istihkâmından,
telgrafla haber almaya çalışıyor, fakat; “Harb oluyor!..” cevabından
başka bir şey öğrenemiyordu. Paşa, üç tabur alarak Topdağı’na çıktı.
Oranın kumandanı Müşir Hasan Tahsin Paşa ile birleşti. Ortalık iyice
aydınlandıktan sonra, Aziziye istihkâmlarından birinde şiddetli
çarpışmaların olduğunu, diğer iki tabyada ses seda çıkmadığını gördü.
Ahmed Muhtar Paşa, Kaptan Mehmed Paşa kumandasındaki iki tabur askeri,
Aziziye’ye gönderdi. Kaptan Mehmed Paşa, askerleriyle Aziziye
istihkâmının ortasındaki kışlaya doğru yaklaşınca, Ruslar tarafından
ele geçirilmiş olan kışlanın mazgallarından şiddetli bir tüfek ateşine
tutuldu. Bunun üzerine Kaptan Mehmed Paşa, kışlayı kuşattı. Üçüncü
kısımda çarpışma hâlâ devam ediyordu. Artık, Erzurum halkı da
yetişmişti. Hücum ederek istihkâmın içine girdiler. Düşmanla muharebe,
göğüs göğüse cereyan ediyordu.

Bu arada, tabyanın birinci kısmından hâlâ çarpışmaya devam eden Bahri
Beyden, Ahmed Muhtar Paşaya; “Gece, baskın anında yaralandığını, askere
belli etmeden çarpışmaya devam ettiğini, acele yardıma gelinmesini”
bildiren bir haber geldi. Yardıma gönderilen Kaptan Mehmed Paşa ve
halk, Bahri Beyin bulunduğu kısma geçti. İki ateş arasında kaldığını
gören düşman, bozguna uğrayarak kaçmaya başladı. Halk ve asker takibe
başladılarsa da, Rusların ateşi karşısında durakladılar. Hadiseyi
dikkatle takip eden Topdağı’ndaki istihkâmlarımız, Ruslara karşı ateşe
başladılar. Bu durum karşısında, başarı elde edemeyeceklerini anlayan
Ruslar, geri çekildiler.

O gün Aziziye kurtarılmış, asker ve halktan 1000 civarında şehid verilmiş, 2300 civarında Rus öldürülmüştü.
chatlak
chatlak
Genel Yetkili
Genel Yetkili

Kadın
Mesaj Sayısı : 1083
Nerden : Kocaeli/Gebze
Lakap : sweeti
Ruh Hali : Aziziye Müdafaası (Savunması) Uykulu10
Rep : 70
Kayıt tarihi : 05/10/08

https://f3do.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz