F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!

Join the forum, it's quick and easy

F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!
F3do
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Mısır'ın Ölüler Kitabı

Aşağa gitmek

Mısır'ın Ölüler Kitabı Empty Mısır'ın Ölüler Kitabı

Mesaj tarafından chatlak Salı Ekim 28, 2008 8:48 am

Düsünce evreninin besigi kabul edilen Yunanlilar, Thales ya da
Euclid'e ragmen yine de zaman ve saat matematigin'! yeterince
çözümleyememislerdi, çok daha farkli bir kültürel konumda bulunan
Misirlilar'in pratik çözümü sasirticidir. Gerçekten de Misir'in
Yunan'da oldugu gibi bir matematik felsefesi, düsünürleri yoktu.
Astronomik tüm bilgileri dinsel törenlerle kisitliydi ama Misirlilar MÖ
3000 civarinda, günesin dogusunu ve batisini hesaplayarak bir
dikilitasin neresinin günün hangi saatinde isik alacagini, bir
tapinagin bir yerindeki penceresinden içeri girecek olan günes isigi
ile bir yazi sifrelemeyi biliyorlardi. Günesin disinda, Eski
Misirlilar, gökyüzününün en parlak cisimlerinden Sirius' un da, yilda
bir kez sabah saatinde günesle ayni konuma geldigini de kesfetmislerdi.
Bu astronomik konum, Nil'in tasmasiyla ilgili olarak Nil yilinin
baslangiciydi, Misirlilar için bu günler Misir tanrilari Osiris, Horus,
Seth, isis ve Neftis'in dogum günleriydi. Nil yili daha da dogrusu Nil
Nehri'nin varligi Misirlilar için öylesine önemlidir ki, ölüm ötesiyle
ilgili inançlari da dogurmustur.
Firavun bir Tanri'ydi...
Fransiz Moret'e göre, Nil Nehri Misir'i Akdeniz ve Afrika Misir'i diye
ikiye ayirir, gerçekten de bu cografi konum bin yillarca Misir'i Yukari
ve Asagi Misir ya da Krallik olarak jeopolitik olarak böldü. Bu bölünme
ve temeldeki krallik kavgalari Misir'in tek kralinin yani Firavun'un
varligim da böldügünden önemlidir, zira tüm eski uygarliklarin içinde
kendisinin tanri oldugunu ileri süren tek kral, Firavundur. Gerek
Mezopotamya'da, diger Orta Dogulular'da daima krallar tanrilarin
seçtigi temsilcilerdiler, ancak ölümlerinden sonra tanrilastilar ama
Misir'da Firavun, tanri demekti. Yasarken Horus, öldügünde ise
Osiris'ti. iste bu inanç topyekün Misir mitolojisi ile, kralligin
dogrudan iliskisi demekti. Misirlilarin mumyalama ve mumyalama ile
ilgili mitler, uygulanan ritüeller hep bu temelin üzerindeydi. Ölüm ve
ölüm ötesi yasama böylesine bir takinti sadece Firavun'un ölümsüzlügü
ve tanriligi nedenine baglidir. Ama Misir'da Osiris kültünün hemen
yaninda kökeni çok daha eskilere giden bir de Ra kültü yani Günes-Tanri
veya dini vardi, ikisinin kokteyli ve yasamin kökeni olan Nil inançlari
Misir dinini olusturuyordu, Çok kisa olarak Osiris'i tanimamizda yarar
var.


Bilim kurgu romanina benzeyen bir mitoloji,
Osiris bitkiler evreninin tanrisidir, ölür ve yeniden dirilir ama ayni
zamanda da yeralti dünyasinin da hakimidir, ruhlarin yazgisina karar
veren kurulun basidir ve salt bu yönüyle mumyalama ritüellerinin
kaynagi olur. Osiris'in erkek kardesi Seth ile olan kavgasi ise
Yukari-Asagi Misir ayriminin simgesidir. Böylece Osiris'in sosyal,
dinsel ve siyasal üç kimligi ortaya çikar, isis, Osiris'in kizkardesi
ve ayni zamanda da karisidir, kayinbiraderleri olan Seth ve Typhon 72
ihtilalciyle beraber iyi Kral Osiris'i parçalara ayirip, Misir'in 42
eyaletine bu parçalari atacakti. isis, Seth'in dagittigi parçalari
bulacak ve kizkardesi Neftis'in yardimiyla yeniden yasama
döndürecektir. Osiris, bundan sonra yeralti ülkesinde yasayacak ve oglu
Horus öcünü alacaktir. Horus daima sahinle simgelendi ve firavunlarin
baslarinda sahin armasi bulunurdu. Ama firavun ayni zamanda da Misir'in
ilk krali ve dünyanin yaraticisi olan olan Ra'nin da ogluydu. Osiris ve
Ra kültlerinin karisimi burada açikça görülür. Bir bilim kurgu öyküsüne
benzeyen kisa ama temel giristen sonra Misir'in ölüm ve ölüm ötesiyle
ilgili inançlarim daha iyi anlayabiliriz.
Simdi ölüme dogru yol alalim...
Ölüler Kitabi" ve ötesi...
Eski Misir'da ölüm ve ötesiyle ilgili kaynaklar Piramit ve Tabut
yazitlaridir, bütün bunlar "Ölüler Kitabi" denen ölüm, ölüme geçis ve
ölümden sonra yasamla ilgili kurallari ve düzeni anlatan bütün bir
bilgi veya inanç sisteminin parçalaridirlar. Misirlilar ölümden sonra
yeniden dirileceklerine inanirlardi, Osiris'in yeniden dogmasi ve onun
kisiliginde simgelenen KIS ve BAHAR örneklerindeki gibi. ?nsan beden ve
ruhtan olusuyordu, her ikisi de ölümden sonra ebedi olarak kalabilirdi,
yeter ki ölümden sonra insan Osiris'in önünde günahlarini bagislatsin
ve saf olarak cennette kalabilsin. Osiris, insanin kalbini bir tüy ile
tartarak samimiyetini ölçerdi, eger ölü insan bu ölçümde basarisiz
olursa aç, susuz ve günessiz olarak ebediyen mezarinda kalirdi.
Osiris'in sinavlarindan basariyla geçebilmek için bazi yöntemler
uygulanirdi, örnegin mezarlara yiyecek ve tanrilari sevindirecek
tilsimlar konurdu. Ayrica, balik, yilan, hamamböcegi gibi böcekler
rahipler tarafindan kutsanarak ölüye yardimci olurlardi. Ama en
önemlisi, "Ölüler Kitabi" nin satin alinip mezara konmasiydi. "Ölüler
Kitabi" ölüm rahiplerinin yazdiklari dua ve yöntemlerle, Osiris'i
sakinlestirecek ve hatta aldatacak önerilerle doluydu. "Ölüler Kitabi"
örneklerinden yüzlercesi papirüs rulolar halinde mezarlardan
çikarilmistir ve en eskileri Piramitler Dönemi'ne aittir, yani M.Ö.
2500'lere. Misir inançlarina göre tüm bilgiler veya bilim bilge tanri
ve yazman Toth tarafindan yazilmistir. Bugün dahi bazi mistikpagan
çevreler Tarot Kartlari'nin kökeninin Toth kültünden kaynaklandigina
inanirlar.

Tek Tanri'nin pesindeki Kral

Tüm bu yöntemlerin sonucunda ölen bir insan, öteki dünyada yasamak için
hak kazanabilir, günahlarini affettirebilir, istenilen yasama
kavusurdu. ?lginçtir tüm Eski Misir ölüm inançlarinda ahlaki ögütlere
pek rastlanmaz, rahipler halkin dinsel törenleriyle ugrasirlar ama
genelde onlarin ahlaki düzeyi ile ugrasmazlardi. Ölüler Kitabi'nda eger
rahipler çözüm getirdiyse, iyi ve ahlakli biri olmanin pek üzerinde
durulmaz. Sihir ve büyü Misir inançlarinda çok etkin ve yaygindir,
Firavun'un özel büyücü ve sihirbaz danismanlari vardi, özetle Misir
dini tüm zengin ögelerine ragmen, ahlaki bir ögreti içermedigi veya
ruhsal egitmeyi içeren bir yaklasimda bulunmadigi için kutsal bir
kitaba sahip degildir, bilindigi kadariyla dinsal metin olarak ortada
sadece "Ölüler Kitabi" nin bölümleri vardir. Ama "Ölüler Kitabi" ndan
örnekleri görmeden önce bir dönem Misir'i etkileyen dinsel reformu
unutmamak gerekir. Reformun babasi MÖ 14.Yüzyil'da yasayan
IV.Amenofis'ti, bu Firavun monoist bir temeli olan ve yaratici ilah
Aton'un disinda tüm tanrilari reddeden yeni bir dini kurdu.
IV.Amenofis, tahta geçtiginde rahip sinifinin gücünün kralliktan fazla
oldugunu ve yönetimi ellerinde tuttuklarini fark etti, bundan kurtulmak
istemisti, bir baska kaynaga göre ise Firavun, bir günes rahibi olan
amcasinin etkisindeydi. önce baskenti Orta Misir'a Amarna'ya tasidi,
Amarna'ya "Aton'un Ufku" anlamina gelen "AknetAton" adi verildi, sonra
Amon'un büyük rahipligi makamim kaldirdi ardindan Teb'de isyan çikti
ama ordu bastirdl, IV.Amenofis kararliydi. Yeni dinin esaslarini
belirledi ve mistik siirler yazdirdi, inancin temelinde yalana karsi
gelerek gerçege ulasma düsturu vardi ve Tek Tann'ya olan sevgi derin
duygularla anlatiliyordu; mezar taslannda "Ey. biricik Allah senden
baskasi yoktur." yazilari bulunmustur.
Bin yillar dinleri bagliyor mu?
IV.Amenofis. büyü ve sihri yasakladi, ölümden sonra da tek hakimin Aton
olduguna inanildi. Yeni dine inanan, Aton'un büyüklügü ve tekligme iman
eden kisi, öte dünyada da mutlu olacakti. Buna ragmen. IV. Amenofis
tanri ogullugu sifatini reddetmedi ve yüzyillar sonraki Hz isa'yi
animsatan bir tür peygamberlik yaklasimi içindeydi. Ama önemli bir yön
daha vardi, kisi Tanri'ya asla bir ihtiyacini karsilamak için hitap
etmezdi. aksine doganin güzelligine ve Yaratici'nin iyiligine heyecan
ve ask duyan biri olmaliydi, gökten akan ve yasamin kaynagi olan Nur'a
tapilirdi. esit olarak yayilan aydinlik adalet kavramim simgelerdi ve
bu Nur Gerçeklik Ülkesi'ne bagliydi, burada da Anadolu Tasavvufusun
bazi çizgileri ister istemez akla gelir. Bir yazitta söyle denir; "Ey
yasamin baslangici olan Aton, yeryüzünü güzellikle doldurursun, isigin
yarattigin her seyi aydinlatir ve her sey senin askinin baglariyla
baglanir, her göz kendi üstünde seni görür, Ey Sen ki, tek ilahsin ve
hiçbir benzerin yoktur, sen dünyayi kalbinin istedigi gibi yarattin..."
Anlasiliyor ki, IV.Amenofis Tek Tanri düsüncesinin simgesi olarak
günesi ve isinlarini seçmisti. Tapilan bir heykel veya put yoktu. Bu
yeni din, yuvarlak kirmizi bir günes ve ondan çikarak yere inen ve
uçlannda el sekilleri bulunan isinlar olarak simgelendi. Buradan çikan
bir sonuç var...

Simgeler bilinmeyen gerçegi sakliyor
Tarihçi ve arastirmaci Arthur Weigall' a göre, Hz Musa'nin kavmiyle
beraber Misir'i terk etmesi M.Ö. 1346'da Firavun Tutankamon dö
neminde olmalidir. Özgün adiyla "Manethon" yani Musa, tarihi bir
kisiliktir, IV.Amenofis'in din reformu döneminde yasamis ve bu
düsüncelerden yola çikmistir. Buna karsin, IV.Amenofis'in din reformu
Misir'da köklesmemis, yirmi yil sürmüs ve ölümünden sonra eski
inançlara dönülmüstür ama Tek Tanri inanci farkli bir yerde,
Filistin'de köklesecek ve baska bir dinin temeli olacaktir. Biz yine
"Ölüler Kitabi" na dönelim; birçok çagdas uzmana göre "Ölüler Kitabi"
çok büyük ve çok derin bir sirdir. 1758'de Fransiz Cyprianus,
derinligine zor varilan gerçek kutsalligi bu kitapla tanidigim
belirtirken, bir diger uzman Lucien; "Misir dini bilmecelerle doludur,
konuyu iyice bilmeden ve hatta mistik deneylerden geçmeden asla alay
etmemeli veya küçük görmemeliyiz, tanrilarin gerçekten tanri,
köpekbaslilarin ne oldugunu bilmek için bu sirlari tanimak gerekiyor"
diyordu.



Ölüm ötesine geçis...
"Ölüler Kitabi"nin anlamini iyi bilen ruh, Evrenin Büyükleri'ne meydan
okuyabilirler ve hakimlerin karsisina korkmadan çikabilirler. Her
ölünün ruhunun tartilisi adli korkunç sinavda savunma yapabilecekler,
Osiris'in önünde yeri öptükten sonra ruhlarini pisliklerden
koruyacaklar. Çünkü ruh hem bir kadinin karnindan çikarken, hem de
yasami süresince kapildigi tutkular yüzünden kirlenmistir ve ruh
bedeninin kirlendigini hisseder. Ancak "Ölüler Kitabindaki dua ve
formüller sayesinde ruh Ra'nin atesinde tutusmadan, 42 hakimin önüne
çikmaktan korkmayacaktir. 42 hakimin her birisi Misir'in bir bölgesin!
ve 42 günahtan birisini temsil ederken ölüyü sorgularlar, ölü o anda
Thot'un önünde yanlislari itiraf etmelidir, Thot gizlilerin sahibidir,
bilinmeyen bir nedenle bir sebek olarak resmedilir. Peki ölü ne
diyecektir veya nasil olmalidir? Thot ve çakal kafali tanri Anubis
teraziyi dikkatle izlerlerken ölü, insanlara karsi günah islemedigini,
mevkilere saygili oldugunu, tanrilari kizdiracak bir sey yapmadigini,
öldürmedigini ve öldürmek için emir vermedigini, kimseye aci
çektirmedigini. tapinaklardan bir sey çalmadigini. kimsenin topragini
çalmadigini. hileli tarti kullanmadigini, tanrilarin kuslarini ve
kutsal göllerin baliklarini çalmadigini dogru olarak söyleyecek ve
kendini temize çikaracak.

Cennet'te yasam
Tanrilarin yazicisi olan Thot ve mezarliktan koruyan Anubis, ölüyü
dinledikten sonra teraziye bakacaklar ve eger Thot terazinin iki
kefesinin dengede oldugunu yazabilirse. kefenin birisinde ölünün
vicdaninin ve iradesinin simgesi olan kalbi, digerinde ise Maat'in yani
gerçegin tüyü vardir, yani gerçek tüy kadar hafiftir. O zaman ibis kusu
kafali Thot, ölüler tanrisi Osiris'e dönecek ve ölünün kalbinin dogru
oldugunu ve kalbin tüyden agir olmadigini söyleyecektir. ?ste o zaman
ölü, ebediyen istedigi
yerlere gidebilir, canlilarin arasina,yerin altina, Sa manyolunun
derinliklerine... Artik o bir ölü degildir ,ölümsüzlerle
beraberdir,bulundugu yerde yiyecek tarlalari vardir.incir agaçlarinin
gölgesinde serinligi tadacaktir ve tanriçalarin sütünden içecektir. Bu
arada kötülerin yerinide görecektir,
orada kendi iç organlarini yiyen krallar, iskenceci tanrilar, kafatari
kesik ama vücutlari olan belleksiz ruhlar vardir". Ama o onlardan
uzaktir ve isik ruhlarin arasinda. ebediyen yükselmistir, ?ncil'de
yazdigi gibi; "..onlar cennette isik saçan yildizlar gibi olacaklar"dir.

Ölüm geceye benzer"

"
Ölüler Kitabi"indan bazi bölümlerdi bunlar, aslinda tümü Misir'in
gizeminden ancak birkaç damlasi. Böylesine garip bir uygarligin bir
diger örnegi tarihte yoktur. Yunan uygarliginin temelinde Misir yatar,
tarihte bu kadar etkin iki kültür aktarimi daha vardir ama sonraki
yüzyillarda, bunlar Yunan biliminin islam Dünyasi'na, islam kültürünün
ise Bati Avrupa'ya aktarimidir. Basta söz edildigi gibi, Misirlilarin
matematik bilgisinin incelenmesi hayal kirikligi yaratmistir çünkü
günümüze kadar ulasabilen dev yapitlar insa edebilmislerdi fakat buna
karsin TIP bilgileri sasirtici düzeydedir. Öte yandan Eski Misirda
Mezopotamya'da oldugu gibi, Astroloji yoktur, yerinde Astroaltri yani
gök cisimlerinin tanri kabul edilmesi vardir. Onlar, gök olaylarini
dinsel bir çerçeve içinde görüyorlardi. Ayrica, göklerde sasmaz bir
düzenin bulunduguna, görünümler degisse bile temelde bir kararliligin
bulundugu inancindaydilar. Ama bu inanç mitoloji ve masallarla örülüydü
ve bu yüzden Misir astronomisi ayinlerle, dinsel törenlerle iç içeydi.
Çok dindardilar, din islerinin aksamamasi için çok özen gösteriyorlar,
zamanin akisina anlam veriyorlardi. Onlara göre zaman bitimsiz oldugu
için, daima yeniden, yeri bastan yasaniyordu. Günleri ugurlu veya
ugursuz diye ikiye ayirirlardi, her zaman dilimi için sihir formulleri
vardi, hareketlerini buna göre yönlendiriyorlardi. Geceye benzettikleri
ölüm sonrasinda, ruhlarin kendilerini düsmanlarindan koruyabilmeleri ve
davranislarini düzenleyebilmeleri için dünyasal görevlerini dogru
zamanlarda yerine getiriyorlardi. Salt bu yüzden mezarliklarda lahit
kapaklarinin içlerini kösegensel yildiz saatleri resimleriyte
süslediler.
Misir, ünlü bir gezginin söyledigi gibi anlatilmasi degil, gezilip
görülmesi ve hatta yasanmasi gereken bir yerdir. Giza Piramrtlerini,
Teb'i. Karnak ve Lüksoru ve de müzelerdeki göz kamastiran eserleri
yakindan görmeden günümüzden binlerce yil önce yasamis olan bu
insanlari anlamak mümkün olmaz. Belki de böyle bir görsel asamadan
sonra, Misirin gizemi, "Ölüler Kitabi" nin içyüzü ve diger
bilinmeyenler aydinlanabilir.
chatlak
chatlak
Genel Yetkili
Genel Yetkili

Kadın
Mesaj Sayısı : 1083
Nerden : Kocaeli/Gebze
Lakap : sweeti
Ruh Hali : Mısır'ın Ölüler Kitabı Uykulu10
Rep : 70
Kayıt tarihi : 05/10/08

https://f3do.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz