Bayat Boyu (Bayatlar)
F3do :: Atatürk Ve Tarih :: Tarih
1 sayfadaki 1 sayfası
Bayat Boyu (Bayatlar)
Oğuz boylarından biri. Bozokların Gün-Hanoğulları koluna bağlıdır.
"Devleti ve nimeti bol, devlet ve nimet sahibi" manâsına gelen Bayat
boyunun ongunu (sembolü), şahin; şölenlerdeki et payları, "sağkarı
yağrın" (sağ kürek kemiği) kısmıdır. Kaşgarlı Mahmud, Divanü
Lügati't-Türk'te Oğuz boylarının dokuzuncusu olarak, Bayat boyunu
göstermiştir.
Oğuzların sağ kolunda bulunan Bayat boyu, ekseri Oğuz hanlarının
çıktığı dört Bozok boyundan biridir. Diğer Oğuz boyları gibi Sirüderya
(Seyhun) Nehri kıyılarında ve kuzeydeki bozkırlarda yaşayan Bayat boyu,
İslamiyet'ten önceki tarihinde, Korkut Ata (Dede Korkut) ile temsil
edilmiştir. Bayat boyundan Kara Hoca'nın oğlu Korkut Ata, akıllı,
bilgili ve keramet sahibi bir insandı. "Ala atlı kiş tonlu" Kayı İnal
Yavku ile ondan sonra gelen hükümdarlar devrinde çıkan birçok zor
siyasî meseleler, Korkut Ata'nın dirayeti sayesinde halledilmiştir.
Diğer Oğuz boyları gibi, İslamiyet'i kabul eden Bayat boyunun bir
kısmı, 11. yüzyılda Selçuklu hükümdarları idaresinde, Horasan ve İran
üzerinden Anadolu ve Suriye'ye geldiler. Anadolu'ya gelenlerin bir
kısmı, uçlara yerleştiler. Bir kısmı ise göçebeliği bırakarak, Batı ve
Orta Anadolu'da köyler kurdular. Bu bölgelerde görülen ve bazısı
günümüze kadar gelmiş olan yer adları, Bayat boyunun Anadolu'ya
yerleştiği devirlere aittir.
Orta Asya'da kalan, Bayat boyuna mensup bir kısım oymaklar ise, 13.
yüzyılda Moğol istilasından kaçarak, Doğu Anadolu, Suriye ve Irak'a
geldiler. 14. yüzyılda Kuzey Suriye'de, Bozok kolunun Avşar ve Beydilli
boylarıyla birlikte yaşadılar. Yaz aylarında, yaylak olarak, Anadolu
içlerine göçtüler.
Kuzey Suriye'de bulunan, Avşar ve Beğdilli boylarıyla birlikte 40.000
çadırdan fazla olan Türkmenlerin Bozok kolunu meydana getiren Bayatlar,
bazı siyasî hadiselere katıldılar. Büyük bir ihtimalle Dulkadiroğulları
Beyliğini kurdular. Maraş ve Elbistan bölgesinin yeniden iskânına
katıldılar. 15. yüzyılın başlarında, Kara Tatarlardan boşalan Yozgat ve
komşu yörelerde, Bozok oymakları yurt tuttu. Bunlar arasında, kalabalık
sayıda Bayatlar da vardı. Bu Bayatlar, kışın Kuzey Suriye'ye gittikleri
için, Şam Bayatı adını aldılar. Şam Bayatı'nın, bir kısım Akçalu
(Ağçolu) ve Akçakoyunlu (Ağçakoyunlu) boylarının kollarıyla birlikte,
Kaçar boyunu teşkil ettiler. 15. yüzyılın sonlarına doğru Kuzey
Azerbaycan'daki Gence yöresine giden Kaçarların bir kısmı, 17. yüzyılın
başlarında İran'ın Esterabad yöresine göç ettirildi. 18. yüzyılın son
çeyreğinden başlayarak, 1925 senesine kadar İran'ı idare eden Kaçar
Hanedanı, bu Kaçar koluna mensup olup Şam Bayatı'ndan çıkmış olması
mümkündür.
Bozok'ta (Yozgat ve civarı) kalan Şam Bayatı kolu ise, çiftçilik
yaptığı arazide köyler kurarak, tamamen yerleşik hayata geçtiler.
Bayatların önemli bir kolu da, 15. yüzyılın sonunda Akkoyunlu fethi
üzerine, İran'a göç etti. Bunların bir kısmı Azerbaycan'da, önemli bir
kısmı da Hemedan'ın güneydoğusundaki Kezzaz ve Girihrud yöresinde
yerleşti.
Akkoyunlu Devleti'nin yıkılmasından sonra İran'a hakim olan
Safevîler'in hizmetinde, birçok Türkmen topluluğu gibi, önemli miktarda
Bayat da vardı. Cins atlar yetiştiren ve 10.000 çadırdan ibaret olan bu
Bayatların beyleri, Şah Abbas tarafından Azerbaycan'daki sancaklara
tayin edildi. Böylece, bu yörede yaşayan Bayatlar dağıldı.
Aynı yüzyılda Horasan'da Nişabur bölgesinde de Bayatlar yaşıyordu.
Ancak, bu Bayatların Türk olmayıp Moğol asıllı oldukları anlaşıldı.
Onlara, Kara Bayat adı verildi. Asıl Bayatları bunlardan ayırt etmek
için, Akbayat veya Özbayat denildi.
19. yüzyılın başlarında Akbayatların, Azerbaycan'da 5000 kişi, Tahran
çevresinde 3000 kişi, Şiraz taraflarında 3000 kişi olmak üzere üç kol
halinde yaşadıkları tespit edildi. Karabayatlar ise Nişabur
dolaylarında oturuyorlardı.
Suriye ve Doğu Anadolu'nun Osmanlı Devleti topraklarına katılmasından
sonra, bir kısım Bayatlar da diğer Türkmenler gibi geleneksel göçebe
hayatlarını sürdürdüler. Yerleşik hayata geçenler de, köy hayatı içinde
uzunca bir müddet yaylaya çıkma geleneğini bırakmadılar. Fakat, Osmanlı
toplum yapısı içinde kaynaştılar. Boy adlarıyla anılmaz oldular.
Kanuni Sultan Süleyman Han devrinde, Kuzey Suriye'deki ana Bayat kolu,
yirmi obadan meydana gelmişti. Fakat bu obaların nüfusları fazla
değildi. 16. yüzyılın ikinci yarısında boyun başında bulunan Bozca adlı
boy beyi ailesi, boy halkından birçok kimseyi de yanına alarak İran'a
gitti. Bunlar, orada Bozcalı adıyla anıldılar ve varlıklarını geçen
yüzyılın sonlarına kadar korudular.
Anadolu'da kalan Bayatlar, Pehlivanlı ve Reyhanlı gibi güçlü obalar
olarak hayatlarını sürdürdüler. 17. yüzyılda Bayat obalarından çoğu
Pehlivanlıların, geri kalanları da Reyhanlıların etrafında toplandılar.
Böylece, 18. yüzyılda Pehlivanlılar, 15.000 çadıra sahip güçlü bir
oymak halinde Bozok'ta oturdular. Reyhanlılar ise 3000 çadıra
yükselerek, yaz mevsimini Sivas'ın güneyindeki Yeni İl'de, kışı da Amik
Ovasında geçirdiler. 19. yüzyılda Pehlivanlıların çoğu, Yozgat-Ankara
arasındaki yörede yerleştiler. Reyhanlılar ise 1865 senesinde Amik
Ovasında yerleştirildiler. Böylece, Reyhanlı kasabası meydana geldi.
Bayat boyunun Kuzu Güdenli oymağı, Kayseri'nin Bucakkışla yöresinde
toprağa bağlandı.
Irak'ın Kerkük bölgesinde yerleşmiş olan Bayatların, geçen yüzyılın
başlarında, 2000 çadır kadar olduğu tespit edildi. Bu bayatların, İran
Bayatlarından olması muhtemeldir.
Anadolu'nun Türk yurdu haline getirilmesinde ve İslamiyet'in
yayılmasında büyük hizmetleri olan Bayat boyundan, büyük şahsiyetler
yetişti. Oğuz elinin büyük manevî şahsiyeti Dede Korkut (Korkut Ata),
şair Fuzulî, Cem Sultan adına Osmanlı Hanedanının eski atalarına dair
Câm-ı Cem-Âyin adlı eseri yazan Mahmud oğlu Hasan, Bayat boyundan
yetişen ünlü şahsiyetlerdir.
"Devleti ve nimeti bol, devlet ve nimet sahibi" manâsına gelen Bayat
boyunun ongunu (sembolü), şahin; şölenlerdeki et payları, "sağkarı
yağrın" (sağ kürek kemiği) kısmıdır. Kaşgarlı Mahmud, Divanü
Lügati't-Türk'te Oğuz boylarının dokuzuncusu olarak, Bayat boyunu
göstermiştir.
Oğuzların sağ kolunda bulunan Bayat boyu, ekseri Oğuz hanlarının
çıktığı dört Bozok boyundan biridir. Diğer Oğuz boyları gibi Sirüderya
(Seyhun) Nehri kıyılarında ve kuzeydeki bozkırlarda yaşayan Bayat boyu,
İslamiyet'ten önceki tarihinde, Korkut Ata (Dede Korkut) ile temsil
edilmiştir. Bayat boyundan Kara Hoca'nın oğlu Korkut Ata, akıllı,
bilgili ve keramet sahibi bir insandı. "Ala atlı kiş tonlu" Kayı İnal
Yavku ile ondan sonra gelen hükümdarlar devrinde çıkan birçok zor
siyasî meseleler, Korkut Ata'nın dirayeti sayesinde halledilmiştir.
Diğer Oğuz boyları gibi, İslamiyet'i kabul eden Bayat boyunun bir
kısmı, 11. yüzyılda Selçuklu hükümdarları idaresinde, Horasan ve İran
üzerinden Anadolu ve Suriye'ye geldiler. Anadolu'ya gelenlerin bir
kısmı, uçlara yerleştiler. Bir kısmı ise göçebeliği bırakarak, Batı ve
Orta Anadolu'da köyler kurdular. Bu bölgelerde görülen ve bazısı
günümüze kadar gelmiş olan yer adları, Bayat boyunun Anadolu'ya
yerleştiği devirlere aittir.
Orta Asya'da kalan, Bayat boyuna mensup bir kısım oymaklar ise, 13.
yüzyılda Moğol istilasından kaçarak, Doğu Anadolu, Suriye ve Irak'a
geldiler. 14. yüzyılda Kuzey Suriye'de, Bozok kolunun Avşar ve Beydilli
boylarıyla birlikte yaşadılar. Yaz aylarında, yaylak olarak, Anadolu
içlerine göçtüler.
Kuzey Suriye'de bulunan, Avşar ve Beğdilli boylarıyla birlikte 40.000
çadırdan fazla olan Türkmenlerin Bozok kolunu meydana getiren Bayatlar,
bazı siyasî hadiselere katıldılar. Büyük bir ihtimalle Dulkadiroğulları
Beyliğini kurdular. Maraş ve Elbistan bölgesinin yeniden iskânına
katıldılar. 15. yüzyılın başlarında, Kara Tatarlardan boşalan Yozgat ve
komşu yörelerde, Bozok oymakları yurt tuttu. Bunlar arasında, kalabalık
sayıda Bayatlar da vardı. Bu Bayatlar, kışın Kuzey Suriye'ye gittikleri
için, Şam Bayatı adını aldılar. Şam Bayatı'nın, bir kısım Akçalu
(Ağçolu) ve Akçakoyunlu (Ağçakoyunlu) boylarının kollarıyla birlikte,
Kaçar boyunu teşkil ettiler. 15. yüzyılın sonlarına doğru Kuzey
Azerbaycan'daki Gence yöresine giden Kaçarların bir kısmı, 17. yüzyılın
başlarında İran'ın Esterabad yöresine göç ettirildi. 18. yüzyılın son
çeyreğinden başlayarak, 1925 senesine kadar İran'ı idare eden Kaçar
Hanedanı, bu Kaçar koluna mensup olup Şam Bayatı'ndan çıkmış olması
mümkündür.
Bozok'ta (Yozgat ve civarı) kalan Şam Bayatı kolu ise, çiftçilik
yaptığı arazide köyler kurarak, tamamen yerleşik hayata geçtiler.
Bayatların önemli bir kolu da, 15. yüzyılın sonunda Akkoyunlu fethi
üzerine, İran'a göç etti. Bunların bir kısmı Azerbaycan'da, önemli bir
kısmı da Hemedan'ın güneydoğusundaki Kezzaz ve Girihrud yöresinde
yerleşti.
Akkoyunlu Devleti'nin yıkılmasından sonra İran'a hakim olan
Safevîler'in hizmetinde, birçok Türkmen topluluğu gibi, önemli miktarda
Bayat da vardı. Cins atlar yetiştiren ve 10.000 çadırdan ibaret olan bu
Bayatların beyleri, Şah Abbas tarafından Azerbaycan'daki sancaklara
tayin edildi. Böylece, bu yörede yaşayan Bayatlar dağıldı.
Aynı yüzyılda Horasan'da Nişabur bölgesinde de Bayatlar yaşıyordu.
Ancak, bu Bayatların Türk olmayıp Moğol asıllı oldukları anlaşıldı.
Onlara, Kara Bayat adı verildi. Asıl Bayatları bunlardan ayırt etmek
için, Akbayat veya Özbayat denildi.
19. yüzyılın başlarında Akbayatların, Azerbaycan'da 5000 kişi, Tahran
çevresinde 3000 kişi, Şiraz taraflarında 3000 kişi olmak üzere üç kol
halinde yaşadıkları tespit edildi. Karabayatlar ise Nişabur
dolaylarında oturuyorlardı.
Suriye ve Doğu Anadolu'nun Osmanlı Devleti topraklarına katılmasından
sonra, bir kısım Bayatlar da diğer Türkmenler gibi geleneksel göçebe
hayatlarını sürdürdüler. Yerleşik hayata geçenler de, köy hayatı içinde
uzunca bir müddet yaylaya çıkma geleneğini bırakmadılar. Fakat, Osmanlı
toplum yapısı içinde kaynaştılar. Boy adlarıyla anılmaz oldular.
Kanuni Sultan Süleyman Han devrinde, Kuzey Suriye'deki ana Bayat kolu,
yirmi obadan meydana gelmişti. Fakat bu obaların nüfusları fazla
değildi. 16. yüzyılın ikinci yarısında boyun başında bulunan Bozca adlı
boy beyi ailesi, boy halkından birçok kimseyi de yanına alarak İran'a
gitti. Bunlar, orada Bozcalı adıyla anıldılar ve varlıklarını geçen
yüzyılın sonlarına kadar korudular.
Anadolu'da kalan Bayatlar, Pehlivanlı ve Reyhanlı gibi güçlü obalar
olarak hayatlarını sürdürdüler. 17. yüzyılda Bayat obalarından çoğu
Pehlivanlıların, geri kalanları da Reyhanlıların etrafında toplandılar.
Böylece, 18. yüzyılda Pehlivanlılar, 15.000 çadıra sahip güçlü bir
oymak halinde Bozok'ta oturdular. Reyhanlılar ise 3000 çadıra
yükselerek, yaz mevsimini Sivas'ın güneyindeki Yeni İl'de, kışı da Amik
Ovasında geçirdiler. 19. yüzyılda Pehlivanlıların çoğu, Yozgat-Ankara
arasındaki yörede yerleştiler. Reyhanlılar ise 1865 senesinde Amik
Ovasında yerleştirildiler. Böylece, Reyhanlı kasabası meydana geldi.
Bayat boyunun Kuzu Güdenli oymağı, Kayseri'nin Bucakkışla yöresinde
toprağa bağlandı.
Irak'ın Kerkük bölgesinde yerleşmiş olan Bayatların, geçen yüzyılın
başlarında, 2000 çadır kadar olduğu tespit edildi. Bu bayatların, İran
Bayatlarından olması muhtemeldir.
Anadolu'nun Türk yurdu haline getirilmesinde ve İslamiyet'in
yayılmasında büyük hizmetleri olan Bayat boyundan, büyük şahsiyetler
yetişti. Oğuz elinin büyük manevî şahsiyeti Dede Korkut (Korkut Ata),
şair Fuzulî, Cem Sultan adına Osmanlı Hanedanının eski atalarına dair
Câm-ı Cem-Âyin adlı eseri yazan Mahmud oğlu Hasan, Bayat boyundan
yetişen ünlü şahsiyetlerdir.
F3do :: Atatürk Ve Tarih :: Tarih
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz