F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!

Join the forum, it's quick and easy

F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!
F3do
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Almanca Atasözleri Deyimler

Aşağa gitmek

Almanca Atasözleri Deyimler Empty Almanca Atasözleri Deyimler

Mesaj tarafından FaTaL Perş. Ekim 23, 2008 2:34 pm

Almanca Atasözleri Deyimler

Almancada Kullanılan Deyimler
Jeden Tag: her gün
schon gut: peki,pekala
pech haben: sansi olmamak. (Wir haben Pech.Es regnet:sansimiz yok.Yagmur yagiyor.)

das macht nichts: zarari yok. (ich habe keinen Bleistift.das macht nichts.:Kursunkalemim yok.zarari yok.)
Jahre lang: yil boyunca
es geht: söyle böyle,eh iste
einkaufen gehen: alisverise cikmak
es ist aus: bitti,sona erdi,kapandi (Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft:nihayet arkadasliklari sona erdi.)
das ist alles: hepsi bu kadar
das wär’s: tamamdir,bu kadar
guten tag: iyi günler ,merhaba
recht haben: hakli olmak,hakki olmak (ich glaube, es wird regnen. Ja,du hast recht.:Sanirim yagmur yagacak. Evet,haklisin.)
zu Fuß: yürüyerek
am besten: en iyisi,iyisi mi
nach Hause: eve
zu Hause: evde
weg müssen: gitmek,gerekmek (Es ist spät. ich mußweg.:Gec oldu.Gitmeliyim.)
sagen wir: diyelim ki….,farz edelim
zum erstenmal: ilk defa ,ilk kez
nichts dafürkönnen: elinden birsey gelmemek,caresiz olmak,suc kendinde olmamak (ich kann nichts dafür,wenn du nicht arbeitest.:Sen calismazsan ben birsey yapamam.)
weg sein: uyur kalmak,sarhos olmak,sasirmak,asik olmak (Ich bin weg für Galatasaray.:Ben Galatasaraya asigim.)
eines Tages: günün birinde,bir gün
einen Augenblick: bir dakika,bir saniye
von mir aus: benim icin hava hos,fark etmez
wie geht es dir: nasilsin
mit einem Wort: kisaca,tek sözcükle
keine Ursache!: birsey degil,rica ederim,astagfurullah
was soll das?: bu (da) ne demek (oluyor)
Platz nehmen: oturmak (Nehmen Sie Platz, bitte!: Oturun lütfen.)
auf die Nerven gehen: birinin sinirlerine dokunmak,birini sinir etmek: (Mit deinen dummen Fragen gehst du mir auf die Nerven.:Aptalca sorularinla sinirime dokunuyorsun.)
das Licht anmachen: isigi acmak,isigi yakmak
vor sich haben: yapacak seyi olmak (Ich habe heute vieles vor mir.: Bugün yapacak cok seyim var.)
du meine Güte!: Tanrim!,aman Allahim!,aman Yarabbi
in Frage kommen: söz konusu olmak, (dein Problem ist nicht in Frage gekommen.:Senin problemin hic söz konusu olmadi.)
im wege stehen: engel olmak,karsisina cikmak
Wieviel uhr ist es?: saat kac?
Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule.: Bugün okulumuz yok.)
eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle.: Meslegin yasantida büyük rolü vardir.)
nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak
leid tun: üzgün olmak,acimak (es tut mir leid :üzgünüm)
im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen.:Akildan hesap yapamiyorsun demek.)
Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür!
Bescheid wissen: iyi bilmek (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?)
weißt du was: derim ki,diyorum ki,ne dersin?
den gleichen (anderen,nächsten usw.) Tag: ayni (diger,ertesi vs.) gün
das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir
es ist mir (dir,…) recht: benim icin hava hos,bence bir sakincasi yok
es geht los: basliyor (Los! Schnell! Schnell! Es geht los!: Haydi!Cabuk!cabuk!Basliyor.)
aus dem Kopf: akildan, ezbere
auf jeden (keine) Fall: her (hicbir) durumda, her türlü (hicbir) sartta, muhakkak (asla),kesinlikle,ne olursa olsun
im Augenblick: bir anda,hemen,son hizla
unter Umständen: belki,herhalde,uygun düserse
Schluß machen: bitirmek,son vermek (In zwei Minuten müßt ihr Schluß machen.:Iki dakikaya kadar bitirmelisin.)
erst recht: inadina
kurz und gut: kisacasi,sözün kisasi
grüss Gott!: merhaba,selam
auf den Gedanken kommen: fikrine varmak
zu Bett gehen: yatmak,yatmaya gitmek
schwarz sehen: karamsar olmak,sonunu iyi görmemek (Er ist sehr krank.Ich sehe schwarz für ihn. Cok hasta,sonunu hic iyi görmüyorum.)
in Ruhe lassen: birini rahat birakmak (Lass mich in Ruhe! Beni rahat birak)
nach wie vor: eski hamam eski tas,eskisi gibi
imstande sein: yapabilmek,elinden gelmek,agzinda bakla islanmamak
das gibt’s nicht: olanaksiz,olamaz
zu Ende gehen: bitmek,sona ermek
auf den ersten Blick: ilk bakista
es handelt sich um …:söz konusu olan..,önemli olan…
genug davon haben: canina tak etmek,bezmek,artik yetmek
nicht gefallen: iyi (saglikli) gözükmemek (Heute gefiel mir mein Vater nicht! Babami bugun pek iyi görmedim.)
heute oder morgen: bugün yarin (Heute oder morgen werde ich ein Auto kaufen. Bugün yarin bir araba satin alacagim.)
es kommt darauf an: bakalim (Es kommt darauf an,dass er ins Kino kommt? Bakalim sinemaya gelecek mi?)
einigermassen: söyle böyle,iyi kötü,asagi yukari (Ich weiss einigermassen nasil oldugunu iyi kötü biliyorum.)
keine Ahnung haben: bilgisi olmamak (-Wohin ist er gegangen?,-Ich habe keine Ahnung. Nereye gitti, hic bilgim yok.)
zu tun haben: yapacak isi olmamak (Ich habe viel zu tun: cok isim var.)
zur Sache kommen: kisa kesmek (Komm zur Sache! Ich habe keine Zeit.:kisa kes,vaktim yok.)
vor sich gehen: olmak,vuku bulmak (Wie der Unfall vor sich gegangen ist! Kaza nasil oldu)
einen Streich spielen: birine oyun oynamak,oyun etmek (Versuch nicht,mir einen Streich zu spielen!: bana oyun oynamaya sakin kalkma!)
nach und nach: yavas yavas
noch lange nicht: katiyen,hic,asla
ein klein wenig: biraz,cok az, bir miktar
vor Hunger sterben: acliktan ölmek
nicht im geringsten:asla,katiyyen,hic
den Entschluss fassen:karar vermek,karara varmak
auf diesem Wege:böyle,bu sekilde, bu yolla
im Schneckentempo:deve yürüyüsü,kaplumbaga yürüyüsü
Was suchst du hier?:burada ne yapiyorsun?
die Ohren spitzen: kulak kabartmak
los sein: …olmak = Was ist los? Warum weinst du? (Ne var? Neden agliyorsun?)
den Kopf schütteln: ‘hayir’ anlaminda kafasini sallamak,kabul etmemek = Der Lehrer schüttelte den Kopf.(ögretmen kafasini salladi)
hinter jemandem her sein: birinin arkasindan kosmak,birinin pesinde olmak = Di Männer sind hinter mir her. (Adamlar pesimde.)
ganz und gar: tamamen,bastan asagi
eins von beiden: ikisinden biri = Grün oder blau. Wähle eins von beiden. ( Yesil yada mavi.Ikisinden birini sec.)
nicht ausstehen können: cekememek,sevmemek,hoslanmamak= Entschuldige! Aber ich kann heute abend deine Freunde nicht ausstehen. (Kusura bakma! ama bu aksam arkadasini cekemem.)
zur Welt kommen: dünyaya gelmek,dogmak
zu suchen haben : aramak, isi olmak (Was hast du hier zu suchen? Burada ne ariyorsun?)
es satt haben : bikmak,karni tok olmak,artik yetmek
von oben bis unten :bastan asagi,tamamiyla,tepeden tirnaga
mit Leib und Seele : tüm benligiyle, yürekten
das ist keine Kunst : is tedil,hüner degil, babam da yapar
jemandem die Hand schütteln: birinin elini sikmak
Gas geben :gaza basmak,gazlamak
zu Ende sein: bitmek,sona ermek
die Achseln zucken: omuz kaldirmak,omuz silkmek
sein Wort halten: sözünü tutmak
auf die leichte Schulter nehmen: hafife almak,kolaya almak,önemsememek
Schlag: (saat) tam…da (Heute war ich Schlag neun im Büro. Bu gün tam dokuzda bürodayim.)
bis über die Ohren : cok fazla,haddinden fazla
sein lassen: yapmamak,yapmaktan caymak
vor kurzem :birkac gün önce,daha önce
aufs Haar stimmen :tam tamina dogru olmak (Meine Ergebnisse stimmen aufs Haar;benim sonuclarim tam tamina dogrudur.)
ein gutes (schlechtes) Gewissen haben :vicdanen rahat olma(ma)k, gönlü rahat olma(ma)k = (Ich habe meinen Vater nicht belogen. Deswegen habe ich ein gutes Gewissen;Babama yalan söylemedim.bu yüzden gönlüm rahat.)
ein für allemal : son olarak, son defa
ein Auge zudrücken: göz yummak,mani olmamak (Ich drücke ein Auge zu, aber das soll das letzte Mal sein.;Göz yumuyorum ,ama bu son olsun,)
zu weit gehen : cok olmak, ileri gitmek
die Stirn runzeln : yüzünü burusturmak,yüzünü eksitmek
schleudern : kaymak,patinaj yapmak,savurmak
wie aus der Pistole geschossen : su gibi (Ihr müsst die Wörter wie aus der Pistole geschossen sagen können.;Sözcükleri su gibi söyleyebilmelisiniz.)
nicht mehr mitmachen : (artik bir iste ) olmamak
Klasse sein : birinci sinif olmak,harika olmak,sahane olmak (Mensch! Das Buch war doch Klasse!; Yahu ,kitap harikaydi be!)
zur Hand haben : elinin altinda olmak,elinde (var) olmak
mit guten Gewissen : gönül rahatligi ile, huzur icinde, rahatlikla
nicht fertig werden : bir türlü unutamamak,akli fikri hep ayni seyde olmak,isin icinden bir türlü cikamamak
eine Aufnahme machen : fotograf cekmek,resim cekmek
das hat noch Zeit : acele(si) yok
Tag für Tag : her gün, her Allahin günü (Ich habe Tag für Tag gearbeitet ;her Allahin günü calistim.)
es fällt Schnee : kar yagiyor
Platz machen : yer acmak
mach’s gut! : iyi günler! hoscakal! haydi eyvallah
kreuz und quer : her yana, saga sola, bir asagi bir yukari
hier und da : orada burada, yer yer, bazen ( Heute sind wir hier und da spazierengegangen; Bugün orada burada gezinti yaptik.)
Geld machen : para yapmak, cok para kazanmak
Feierabend machen : bitirmek, kapatmak, son vermek, pydos etmek
wieder auf den Beinen sein : belini dogrultmak, islerini yoluna koymak;iyilesmek ( Bist du wieder auf den Beinen?; simdi iyimisin?)
mit der Zeit : zamanla, yavas yavas
(sich) zu Tode ( lachen,ärgern,..) : son derece, cok fazla (gülmek,kizmak,..) ( Wenn Onkel Ahmet redet, lacht man sich zu Tode.;Ahmet amca konusunca gülmekten kirilirsiniz.)
Schwarz auf weiss : yazili, kagit üzerinde
keinen Pfennig wert sein : bes para etmemek
den Mund halten : cenesini kapamak,sesini kesmek,agzini acmamak (Du sollst den Mund halten!Kapa ceneni!)
sich hüten (bir seyi) yapmamak,yapmaktan kacinmak
zeit langem : uzun zamandan beri,epeydir
ein Gesicht machen wie drei Tage Regenwetter : surat asmak, suratindan düsen bin parca olmak
lange Finger machen : eli uzun olmak, calmak, hirsizlik yapmak
einen Bärenhunger haben : kurt gibi ac olmak ( Los, Mutter! Ich habe einen Bärenhunger.;Haydi anne! kurt gibi acim.)
von Zeit zu Zeit : ara sira, zaman zaman, firsat buldukca
jemandem von etwas (davon) keine Silbe sagen : birine tek sözcük söylememek, hic söz etmemek
…Treppen hoch wohnen : …nci katta oturmak ( Meine Tante wohnt drei Treppen hoch.; Teyzem ücüncü katta oturuyor.)
von etwas kann Rede sein : söz konusu olmamak, ihtimal disi olmak ( Von deiner ehe mit diesem Mädchen kann keine Rede sein.;Bu kizla evlenmem söz konusu olamaz.)
sich Mühe geben : caba harcamak, gayret göstermek, didinmek ( Wer sich Mühe gibt, hat Erfolg.;Caba harcayan basarili olur.)
sich in die Länge ziehen : uzamak
Köpfchen haben : zeki olmak, kafali olmak, kafasi calismak
jemandem etwas ins Gesicht sagen= birine bir seyi yüzüne (karsi) söylemek
kein Blatt vor den Mund nehmen= agzinda bakla islanmamak, acik sözlü olmak
keinen Finger rühren= parmagini ( bile) oynatmamak,elini sürmemek, karismamak,aldiris etmemek
es zieht= esiyor, hava akimi var
Tag ind Nacht= gece gündüz
sich Rat holen= akil danismak, fikir almak
mehr und mehr= durmadan, gittikce artan ölcüde, devamli
Ach! Lassen Sie doch! = birakin Allah askina! hic yarari yok
im Grunde (genommen) = aslinda, aslina birakilirsa,gerci (Im Grunde mag ich keine Kartoffeln.:Aslinda patates sevmem)
sich etwas durch den Kopf gehen lassen = düsünüp tasinmak, uzun süre kafa yormak
das ist die Frage = süpheli, belli degil
sein Brot verdienen = gecimini saglamak, ekmek parasi kazanmak
in Stürmen regnen = bardaktan bosalircasina, (saganak halinde) yagmak
es gut mit jemandem meinen = birine karsi iyi niyet beslemek, onun hakkinda iyi seyler düsünmek
im Laufe der Zeit = zamanla, yavas yavas
zu sich kommen = kendine gelmek, kendini bulmak
Geschmacksache = zevk meselesi ( Du magst keine Schokolade? Geschmacksache.: Cikolata sevmez misin? Zevk meselesi.)
das ist keine Frage = kesinlikle, hic kuskusuz
dabei sein, etwas zu tun = (bir isi) o anda yapiyor olmak
von Tag zu Tag = günden güne, gün gectikce
Rücksicht nehmen = dikkate almak, göz önüne almak, gözetmek
mit offenem Munde dastehen = agzi ( bir karis) acik kalmak
bei Laune sein = keyfi yerinde olmak
von Kopf bis Fuss = bastan asagi, tepeden tirnaga
ein Gesicht machen (ziehen, schneiden) = yüzünü eksitmek, yüzünü burusturmak
jemandem freistehen = ( bir seyi yapmakta) serbest olmak
da ist nichts dahinter = degersiz olmakl, önemsiz olmak
unter anderem = bunun disinda, bunun yanisira
recht behalten = hakli olmak, hakki olmak
sich etwas nicht gefallen lassen = izin vermemek, kayitsiz kalmamak, göz yummamak
eines Nachts = bir gece
etwas leicht nehmen = kolaya almak, hafife almak, önemsememek
so gut wie = hemen hemen, asagi yukari
sich Gedanken machen = düsünmek
Haare auf den Zähnen haben = kaba ve itaatsiz olmak, ters ve aksi cevaplar vermek
jemanden hat gut lachen = sansi yerinde olmak, avantajli olmak (Du hast gut lachen. Das Spiel hast du gewonnen. :Haydi yine sanslisin. Oyunu kazandin.)
unter uns gesagt = aramizda kalsin, laf aramizda
jemandem zu dumm werden = sabri tasmak, artik dayanamamak
einen guten Klang haben = iyi isim yapmis olmak, iyi taninmak
der Reihe nach = sirayla
alle Hände voll zu tun haben = cok isi olmak, basini kasiyacak vakti olmamak
dahinter steckt etwas = isin icinde bir is olmak
jemandem ein Licht aufgehen = zihninde simsek cakmak, kavramak, anlamak
keine Nerven haben = celikten sinirleri olmak
unter der Hand = el altindan, gizlice
an der Reihe sein = sira kendinde olmak, sirasi gelmek
von neuem = yeniden, yeni bastan
Davon kann (weiss) ich ein Lied (zu) singen = sen onu bana sor, bunun ne demek oldugunu bilirim
es gut haben = sansi olmak, dört ayak üstüne düsmek
bis ins kleinste = en ufak ayrintilara degin
in die Hand nehmen = ele almak
sei so gut = rica etsem.., lütfen…
fürs nächste = önce, ilk önce, simdilik, gecici olarak
jemanden nicht leiden können = birini cekememek
Hand aufs Herz = dogruyu söyle(yin)
es gut haben = sansi olmak, dört ayak üstüne düsmek
ein langes Gesicht machen = agzi acik kalmak, afallamak, surat asmak
im Nu = hemen, bir anda, göz acip kapayincaya dek
zu guter Letzt = bütün bunlar yetmezmis gibi, sonunda (beklenmedik bir sekilde)
Hals - und Beinbruch! = iyi sanslar!, sansin(iz) acik olsun!
von heute auf morgen = cok kisa bir zamanda
Hand in Hand = el ele, ortaklasa, birlikte
sich das Leben nehmen = intihar etmek
hin müssen = gitmek gerekmek, gitmek zorunda olmak
den Verstand verlieren = delirmek, sapitmak, cildirmak, kafayi üsütmek
Spass beiseite = saka bir yana
die Ruhe verlieren = heyecanlanmak, sükunetini kaybetmek
von oben herab = yüksekten, burnu kaf daginda (Er schaut alle Leute von oben herab an = Herkese yüksekten bakar.)
den Kopf hängenlassen = cok üzülmek, düs kirikligina ugramak
Hals über Kopf = aceleyle, telasla, alelacele
etwas im Griff haben = elinden gelmek, elinde oyuncak olmak
erschlagen sein = saskina dönmek, yorgunluktan ölmek
jemandem in die Arme laufen = rastlamak, biriyle tesadüfen karsilasmak
etwas auf der Zunge haben = dilinin ucunda olmak, söylemek üzere olmak
Schlange stehen = kuyrukta durmak, sirada beklemek
einen Strich unter etwas ziehen = bir seyin altina kalin bir cizgi cekmek, son vermek
feine Ohren haben = kulaklari delik olmak, uyanik olmak
mit Mann und Maus = toptan, hep birlikte
bei Kräften sein = kuvveti yerinde olmak
auf der Hand liegen = belli olmak, acik olmak
jemanden gross ansehen = sasirmak, bakakalmak
Feuer und Flamme sein = heyecanli olmak, atesli olmak, cosmak
jemandem die Augen öffnen = birinin gözünü acmak
grüne Welle = yesil dalga, yesil isik (hep yesil isikla karsilasma durumu)
FaTaL
FaTaL
Yönetici
Yönetici

Erkek
Başak Horoz
Mesaj Sayısı : 2005
Yaş : 30
Nerden : Geldik Bu Dünyaya!!!
İş/Hobiler : Web & 3D Tasarım
Lakap : FaTaL / FeDo
Ruh Hali : Almanca Atasözleri Deyimler Yogun10
Rep : 945
Kayıt tarihi : 06/02/08

https://f3do.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz