F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!

Join the forum, it's quick and easy

F3do
Lütfen Üye Olunuz...!!!
F3do
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Atatürkün Anne Soyu

Aşağa gitmek

Atatürkün Anne Soyu Empty Atatürkün Anne Soyu

Mesaj tarafından chatlak C.tesi Ekim 18, 2008 3:43 am

ATATÜRK’ÜN ANNE SOYU:

Mustafa Kemal Atatürk’ün anne soyu da Anadolu’dan gelerek Rumeli’ye
iskan edilen Yörük veya Türkmenlere dayanmaktadır. Anne tarafından
dedesi Vodina Sancağı’na bağlı “Sarıgöl” de denilen “Kayalar”dan
göçerek Selanik yakınlarındaki “Lankaza”ya yerleşen, Sofu-zade
(Sofi-zade) Feyzullah Aga’dir. Yerleştikleri “Sarıgöl” bölgesi,
“Sofular” lakabı ve ailedeki hatıraların gösterdiği üzere, Atatürk’ün
anne soyu Konya Karaman’dan Rumeli’ye gelen ve bundan dolayı da
“Konyarlar” şeklinde, Rumeli’deki diger Yörük gruplarindan farkli
olarak bu adla anilan Yörüklerdendir.



Yukarıda kısaca belirttiğimiz gibi, Orta Çağın ikinci kısmında Balkan
Yarımadası’na çeşitli dalgalar halinde gelerek, Bizans İmparatorluğu
tarafından burada yerleştirilen bir çok Türk unsuru vardır. X. Asırdan
itibaren Peçenekler, Oğuzlar, Kumanlar kuzey yoluyla, Tuna’dan geçerek,
çeşitli tarihlerde gelmiş ve çeşitli yerlere iskan edilmişlerdir. IX.
Yüzyılda bile, Bizans kaynaklarında “Vardarlı Türkler” olarak
zikredilen bazı Türk gruplarının Selanik civarında yerleştikleri
vakidir. Bizans kaynağı “Anna Commene”nin Ohri civarında
yerleştiklerinden bahsettiği Türkleri, Lejean (1861), 1065 tarihine
doğru Makedonya’ya iskan edilen Oğuzlarla ilişkili görmektedir.
Oğuzların bu yerleşmeleri “Attaliates”e atfen Prof. Dr. Akdes Nimet
Kurat tarafından da teyit edilmektedir.



Anadolu’dan Yarımada’ya geçip yerleşen ilk Türk grubu olmak üzere
Türkiye Selçukluları’nın merkezi Konya’ya mensup olmalarından dolayı bu
suretle ad alan “Konyarlar” gösterilmektedir. XIX. Yüzyılda veya XX.
Yüzyılın başlarında Rumeli’yi gezen ve buradaki Türklerle bizzat
görüşerek onların hatıralarını toplayan veya buradaki Türk varlığı
hakkında eser yazan Batılı seyyahlar ile bilim adamları, G. Lejean
(1861), Gervinus (1851), Jirecek (1891), G. F. Hertzberg (1878), A.
Tuma (1888), Cijic (1908), Frachet d’Esperj (1911), İvanof (1918), E.
Max, Hoppe (1934), A. Boué (1899), Oberhummer (1917) ve nihayet
“Konyarlar” hakkında ayrı ve oldukça ayrıntılı bir araştırma yapan Hr.
P. Traeger (1905) “Konyarlar” hakkında önemli bilgiler vermektedirler.



Bu konuda bilgi veren bütün bu eser sahiplerinin hepsi, Konyarlar’ı
bazan “Yörükler” ve “Evlad-ı Fatihan”la karıştırmakla birlikte;
Konya’dan gelerek Rumeli’ye yerleşmiş veya yerleştirilmiş
göstermektedirler. Fakat, bunların geliş tarihi ve geliş şekilleri
konusunda farklı bilgiler vermektedirler. Bütün bu görüşleri tenkitli
bir şekilde karşılaştıran Prof. Dr. Tayyib Gökbilgin, Konyarlar’ın
Rumeli’ye geliş ve yerleşmeleri ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi
yapmaktadır: “Sonuncu ve nisbeten kabule şayan ihtimal bunlarin II.
Murad fakat bilhassa Fatih zamanlarinda, Karaman-ogullari ile
mücadeleler sirasinda ve bundan sonra, Karaman, Konya ve Ankara
civarindan Türk aşiretlerinin bu mintikalara iskan edildigidir. O
civarin etnik bakımdan yabancı halkına, menşeleri dolayısıyla, bu
suret-i tesmiyeyi verdirmiş ve bu ad komşuları arasında yaşamış,
kendilerinde ise, menşeleri hakkında bir malumat, şifahi bir an’ane
halinde devam edip gelmiştir...”



Konyarlar’ın en mütekasif (yoğun) bir halde bulundukları yer Teselya’da
Kozan ve bunun kuzeyinde “Sarıgöl” de denilen “Kayalar” ve Selanik’in
kuzeydoğusu idi. Sonraları daha kuzeye de yayılmışlardır. Sayı olarak
diğer Yörük gruplarından daha az oldukları, yarı “konar-göçer” bir
hayat yaşadiklari, mübadele (aliş-veriş) merkezlerinin daha çok Yanya
oldugu ve halilarinin özel şeklinden dolayi (“Konyaren Figüren”) bütün
yörede meşhur oldugu bütün seyyahlar tarafindan belirtilmektedir.
Ayrica, Konyarlar’in daha demokratik bir halde yaşadiklari, neşeli ve
hareketli kimseler olduklari da bunlar tarafindan tespit edilmiştir.



Atatürk’ün soyu ile ilgili bir çalışma yaparak, amcası Kızıl Hafız
Mehmet Emin Efendi’nin soyundan gelenlerin ellerindeki bazı belgeleri
yayınlayan Burhan Göksel, Konyarlar’ın, Konya-Karaman’dan Fatih Sultan
Mehmet döneminde 1466 yılında Karaman-oğulları ortadan kaldırıldıktan
sonra Rumeli’ye göçürülerek, iskan edildiklerini belirtmektedir.



Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki Yörüklerle ilgili örgütlenmesi içinde
kendileri için ayrı isimle bir sayı (tahrir) defteri bulunmayan
Konyarlar, yerleştikleri bölgelerde, başlangıçta özellikle “Kocacık” ve
“Selanik Yörükleri” içinde, sonradan da “Vodina” ve “Sarıgöller
Bölgesi” Yörükleri içinde “Evlad-ı Fatihan” olarak kaydedilmişlerdir.
Hasan Paşa tarafindan 1691 (1102) tarihinde yapilan tahriri içeren
“Evlad-ı Fatihan Piyadeleri Defteri”ne göre “Sarıgöl” (Kayalar)ler
Bölgesi’ndeki köyler, mahalleler ve devlete vermekle yükümlü oldukları
“Yörük Piyadeler”in sayısı şu şekildedir:



“Eğri-Bucak Kazası”: Turhanlı 49. Sofular 21. Evrenoslu 6. Okçular 6.
Eyrili 20. İshaklı 24. Çobanlı 24. İdil-obası 19. Şahinli 55. Leşli 34.
Öküz-obası 24. Emirhanlı 38. Gün-doğmaz 2. Rahmanlı 8. Evhad-obası 58.
Aydın-obası, Cinciler 66. Işıklu 29. Sinekli 34. Çakır-ı sagir 4.
Sarı-Musalu 8. Çakırlı-i Kebir 13. Karamanlı 12. Karacalar 73. Buraklı
10. Tekye-i Hacı-Hasanlı 21. Topçular 18. Dağ ışıkları 7.



“Cuma-Pazarı Kazası”: Haydarlı 60. Koca Ahmedli 66. Tarakçılı 6.
Durasılar 6. Timurhanlu 3. Bar-çukuru 1. Kulalu 1. Erdoğmuşlu 5.
Karaağaç 2. Donuk-kayalar 1. Şahinler 3. Dedeler 3.



“Çarşanba Kazasi”: Milli 77. Davudlu 18. Haci-Isalar 18. Kulkalli 12.
Hacilar 12. Yeniceler 14. Haci-Ömerli 16. Karacalı 6. Doğancalı 6.
Tekye-i kebir ve sagir 42. Keçili 18. Saltıklı 19. Meşeli 6.



Ailenin sonradan gelerek yerleştigi Selanik’e bagli “Lankaza
Nahiyesi”nin 1691 tahririne göre cemaatleri, köy ve mahalleleri ile
“Yörük Piyadeleri” sayısı şu şekildedir: Bedirli 10. Hacı-Bayramlı 4.
Pir-dede 1. Değirmenciler 6. Köleli 7. Şuayblı 109. Umurlu ma’a
Sarıcalı 45. Değirmencili ma’a Eyrilceli (Ayrılıncalı) 18. Çokallı 9.
Lotice 7. Osmanlı 49. Yaylacık 16. Ayvalı-dere ma’a Şah-Veli ve
Saltıklı. Çınarlı 78. Bulcalı 13. Koçmar 4. Keruz 5. Lankaza 3. Sarıyar
1. Yağlıca 1. Evrencik 1.



Yine bu deftere göre, bölgede Konya-Karaman yöresinin hatıralarını
gösteren yer adları ve ailenin soyuna işaret eden “Sofular” ile
“Sarı-göllü” gibi yer ve oymak adları şuralarda tespit
edilebilmektedir: Ereğli Nahiyesi 50. Ereğli 1 (Kırk-Kilise). Ereğli 9,
Kara-pınar 1, Sarıgöllü 4 (Avrethisarı). Sofular 19 (Nahiye-i
Bazargah). Sofulu 9 (Nahiye-i Kelemeriye). Sofular 21, Karamanlı 12
(Eğri-Bucak-Sarı-Göl). Sofulu 9 (Tikveş). Sarı-Göllü 50 (Radovişte).
Sofular 14 (Gümilcine). Karamanlı 11 (Çağlayık ). Sofular 28
(Yeni-Pazar). Sarı-göllü 1, Sofular 2 (Babadağ). Sarı-göllü 1 (Ruscuk).
Sofu Yurdu 1 (Tozluk-Tuzluk).



KONYAR OLARAK ZÜBEYDE HANIM’IN AİLESİ



Mustafa Kemal’in anne soyundan dedesi Sofu-zade Feyzullah Efendi’dir.
Selaniğe bir saat mesafede bulunan Langaza’da çiftlik sahibi idi.
Atatürk’ün ve Makbule Hanım’ın çocukluk anılarında bahsettikleri
çiftlik burasıdır. Annesi Zübeyde Hanım, Feyzullah Efendi’nin üçüncü
eşi Ayşe Hanım’dan olan tek kızı idi. Atatürk’ün beş kardeşi içinde en
uzun ömürlüsü olan Makbule Hanım (1885-1956) anne soyları hakkında,
“annemden sık sık şunları dilemişimdir” diyerek şu bilgileri
vermektedir: “Bizim esas soyumuz Yörüktür. Buralara Konya-Karaman
çevrelerinden gelmişiz. Büyükbabam Feyzullah Efendi’nin büyük amcasi
Konya’ya gitmiş, Mevlevi dergahina girmiş orada kalmiş. Yörüklügü
tutmuş olacak...”



Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın babası hakkında,
Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’yi ve babası Kızıl Hafız Ahmet Bey’i
de tanıyan ve doksan yaşında vefat eden Aydın Milletvekili Tahsin San,
şu bilgileri vermiştir: “Atatürk’ün valdesi Zübeyde Hanım, Sofu-zade
ailesinden Feyzullah Ağa’nın kızıdır. Bunlar Selanik’te doğmuşlardır.
Bu aile bundan 130 sene evvel Sarıgöl’den Selanik’e gelmişlerdir.
Vodina Kazası’nın batısında Sarıgöl Nahiyesi’nde onaltı köyden ibaret
olan bu nahiye ailesi, Makedonya ve Teselya’nın fethinden sonra Konya
civarı ahalisinden Osmanlı Hükümeti’nin sevk ve iskan ettirdiği
Türkmenlerdendir. Son zamanlara kadar beş asır müddet içinde hayat
tarzlarını, kılık-kıyafetlerini değiştirmemişlerdi.”



Bu konuda Lord Kinross, kaynak göstermeden şu bilgileri vermektedir:
“Zübeyde Hanım, Bulgar sınırının ötesindeki Slavlar kadar sarışındı;
düzgün beyaz bir teni, derin ama berrak, açık mavi gözleri vardı.
Ailesi Selanik’in batısında Arnavutluğa doğru, sert ve çıplak dağların
geniş, donuk sulara gömüldüğü göller bölgesinden geliyordu. Burası
Türklerin Makedonya’yı ve Teselyayı almalarından sonra Anadolu’nun
göbeğinden gelen köylülerin yerleştikleri yerdi. Bu yüzden Zübeyde
Hanım, damarlarındaki ilk göçebe Türk kabilelerinin torunları olan ve
hala Toros dağlarında özgür yaşayışlarını sürdüren sarışın Yörüklerin
kanını taşıdığını düşünmekten hoşlanırdı.”



Eldeki mevcut bilgilere göre aile, 1466’larda Karaman’dan gelerek
Vodina Sancağı’na bağlı Sarıgöl’e yerlemiş; sonra Selanik
yakınlarındaki Lankaza (Langaza)’ya göçmüş, Zübeyde Hanım 1857’de
burada dünyaya gelmiştir. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın babası
Sofu-zade Feyzullah Efendi üç defa evlenmiştir. İsimlerini
bilemediğimiz diğer iki eşi bir tarafa bırakılacak olursa, Zübeyde
Hanım’la birlikte Hasan Ağa ve Hüseyin Ağa, Feyzullah Efendi’nin üçüncü
eşi Ayşe (Aişe) Hanım’dan dünyaya gelmişlerdir.
chatlak
chatlak
Genel Yetkili
Genel Yetkili

Kadın
Mesaj Sayısı : 1083
Nerden : Kocaeli/Gebze
Lakap : sweeti
Ruh Hali : Atatürkün Anne Soyu Uykulu10
Rep : 70
Kayıt tarihi : 05/10/08

https://f3do.yoo7.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz